ABTTF
TR
HABER BÜLTENİMİZE KAYIT OLUN Bülten İcon
Batı Trakya

Azınlık, anaokulların çift dilli olması talebini yineledi

25.07.2008
Rodop İli Milletvekili Ahmet Hacıosman, azınlık çocuklarının eğitimi hakkında sunacağı bir soru önergesi hakkında Paratiritis gazetesine demeç verdi. Hacıosman, “Çocuklarımızın anadillerini olduğu kadar vatanlarının dilini de öğrenmelerini istiyoruz. Anaokullarının zorunlu eğitim kapsamına alınmasını göz önünde bulundurarak devletten ve Milli Eğitim Bakanı’ndan anaokullarının iki dilli olmasını talep ediyoruz” dedi. Konu Milli Eğitim Bakanı Evripidis Stilyanidis ile görüştüğünü ifade eden Hacıosman, Bakanın, anaokullarının iki dilli olmasına ve bu okullarda Türkçe öğretmenlerinin görev yapmasına olumlu baktığını belirtti. Azınlık eğitiminin tüm kademelerinde sorunlar olduğunu söyleyen Hacıosman, Milli Eğitim Bakanlığı’nın Sirkeli’de açmak istediği Yunan devlet ortaokulunun 25 yıldır faaliyet gösteren Hemetli ortaokulu ile benzer şekilde iyi bir eğitim veremeyecek olması konusunda duyduğu endişeyi dile getirdi. Hacıosman, Sirkeli devlet okulunun açılmasına karşı olmadıklarını ancak yanında bir azınlık ortaokulu açılmasını talep ettiklerini böylelikle ebeveynlerin çocuklarını istedikleri okula gönderebileceklerini ifade etti.

Gümülcine’de Eğitim Şurası İstişare Toplantısı düzenlendi

Hacıosman, 12 Temmuz 2008 tarihinde Rodop ilindeki il meclis üyelerini, bütün belediyelerdeki azınlık meclis üyeleri, bütün köylerimizdeki encümen heyetlerini, okul aile birliklerini ve mütevelli heyetlerini anaokullar sorunu konusunda bilgilendirmek üzere Gümülcine’de Eğitim Şürası İstişare Toplantısı düzenledi. Toplantıda, Rodop Milletvekili Ahmet Hacıosman, İskeçe Milletvekili Çetin Mandacı, Batı Trakya.Türk Öğretmenler Birliği Başkanı Sami Toraman, B.T.M.M.M.M Cemiyeti Başkanı Asım Çavuşoğlu, S.Ö.P.A. Derneği Başkanı Mehmet Derdiman konuşmacı olarak katıldılar.

Anaokulların iki dilli olmasının pedagojik olarak bir gereklilik olduğunu ifade eden Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği Başkanı Sami Toraman, “Azınlık eğitiminin sorunları azınlık eğitim kurumları arasında tartışılmalı ve çözülmelidir. Azınlık kurumları sorulmadan yapılan faaliyetler ve alınan kararlar sağlıklı değildir. Bu tür kararlar azınlık kurumlarına danışılarak iyi niyet ve güven içerisinde alınmalıdır. Alınacak kararlar konusunda azınlığa danışılarak alınırsa bizler eğitimle ilgili var olan problemlerin ortadan kalkacağına inanıyoruz” dedi. Ardından B.T.M.M.M.M. Cemiyeti Başkanı Asım Çavuşoğlu Yunan devletinin Azınlık’a eğitim konusunda da ikinci sınıf muamelesi yaptığının altını çizdi ve ayrımcılığın şimdi anaokullar konusunda yeniden ortaya çıktığını dile getirdi.Çavuşoğlu,“Azınlığımızın meşru talepleri hilafına yönetimin bazı köylerimize devlet anaokulları açması ve bu okullara Azınlık çocuklarının gönderilmesini mecbur kılması ilk başta Lozan Antlaşması’nın ilgili hükümlerine olduğu kadar, ikili ve uluslararası antlaşmalara ters düşen antidemokratik ve antipedagojik bir uygulama olduğunu düşünüyorum“ dedi. Üçüncü konuşmacı olarak S.Ö.P.A.Derneği Başkanı Mehmet Derdiman, “Azınlık eğitiminin hukuki temeli, 1923 yılında iki devlet arasında imazalanan Lozan Antlaşması’na, 1951 yılında imzalanan Kültür Protokolü’ne ve 1968 tarihli Türkiye-Yunanistan Ankara ve Atina Kültür Komisyonu Protokolü’ne bağlıdır. Lozan Antlaşması’nın 41. ve 45. maddelerinde azınlık mensuplarının, diğer bütün vatandaşların faydalandıkları devlet teminatından ve himeyesinden hukuken ve fiilen faydalanabilecekleri belirtilmektedir. Okul ve benzeri eğitim kurumları açma, bu kurumlarda ana dillerini öğrenme ve dini görevlerini sebestçe yerine getirme hususlarında ana dillerini öğrenme ve dini görevlerini serbestçe yerine getirme hususlarında eşit hakka sahip oldukları belirtilmiştir. Bu vesile ile de devlet tarafından mecburi kılınmak istenen okul öncesi eğitimin nasıl olması gerektiği ortaya çıkmaktadır. Yani anaokulları ana dilde ağırlıklı, “çift dilli” olmalıdır“ şeklinde görüş bildirdi. Ardından konuşan İskeçe Milletvekili Çetin Mandacı,“Bizler bu topraklarda var olduğumuzı kamuoyuna gösterebilmemiz için bizler artık korkmamalı ve ortaya çıkmalıyız“ diyerek Azınlığımızın harekete geçerek eylem düzenlemesi gerektiğini ifade etti. Son olarak söz alan Ahmet Hacıosman, “Anamızdan emdiğimiz anasütü gibi anaokullarında Türkçe öğretilmesini talep ediyoruz. Bizim bunu talep etmemiz, istememiz kadar doğal bir mücadele olamaz“ diyerek Azınlığımızın çift dilli anaokullar konusunda mücadele etmesi gerektiğini ifade etti.

Toplantıya katılan Kozlukebir Belediye Başkanı Mehmet Halit ve Susurköy Belediye Başkanı İsmet Kadı da söz aldı ve belediyelere bağlı köylerinde anaokullar konusunda yaşadıkları sıkıntıları dile getirdiler. Mehmet Halit, konuşmasında kadro eksikliğini ifade etti. İsmet Kadı ise kendi bölgesinde aynı sorunlarla karşı karşıya kaldığını ve bu anaokullar konusunda artık ciddi anlamda birlikte karar vererek birşeyler yapılması gerektiğini dile getirdi.

Habipoğlu: Çift dilli anaokul Azınlığımızın meşru talebi ve yasal hakkıdır

Toplantıda Azınlık, tek dilli anaokullara karşı olduğunu toplantıya gösterdiği yüksek katılım ile gösterdi. Konu ile ilgili açıklama yapan Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu Başkanı (ABTTF) Halit Habipoğlu, devlet anaokulları ile ilgili kanunun (FEK.3518/2006) kabul edilmesi ve 1 Ocak 2003 tarihinden itibaren doğan bütün çocukları kapsayan yasanın yürürlüğe girmesi nedeniyle azınlık çocukları kendi dilinden mahrum bırakılması sebebi ile Azınlık, eğitim özellikle anaokullar konusunda ciddi bir sıkıntı yaşadığını ifade etti. Habipoğlu, “Avrupa’da faaliyet gösteren bir lobi kuruluşu olarak ABTTF, Azınlığımızın sorunlarını uluslararası platformda dile getirmek üzere çalışmaktadır. Eğitim konusu ise öncelikli faaliyet alanımızdır. Gelecek nesilleri ilgilendiren konularda sorumluluk bizlere aittir. Bu bilinç ile Azınlığımız birlikte hareket etme ve eyleme geçme iradesini göstermelidir. ABTTF, Yunanistan’ın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi 1. Protokol’ü çekince koyarak imzaladığını ve Madde 2’nin eğitim ve anne ve babanın eğitimin kendi dini ve felsefi inançlarına göre yapılmasını sağlama hakkını sağladığını hatırlatarak Yunanistan’ı uluslararası platformda Batı Trakya’daki çocukların iki dilli okul öncesi eğitime sahip olmaları için etnik azınlıkların eğitim hakkının garanti altına alınmasını sağlayacak gerekli adımları atmaya çağırmaktadır. Yunan Devleti, diasporada yaşayan Yunan azınlıklara anadilinde eğitim hakkı tanınması konusunda gösterdiği hassasiyeti kendi sınırları içerisinde yaşayan ve vatandaşı olan ulusal azınlıklar konusunda göstermelidir. Aksi takdirde Yunan Devleti, Yunan vatandaşı olan ancak etnik olarak Helen kökene sahip olmayanlar konusunda ayrımcı bir politika izlediğini kabullenmek durumundadır. Yunanistan’da anaokulların çift dilli olması Azınlığımızın meşru talebi aynı zamanda Lozan Anlaşması hükümlerince yasal hakkıdır“ şeklinde görüş bildirdi.
GALERİ