Uluslararası Sınır Tanımayan İnsan Hakları(Human Rights Without Frontiers Int’l) Direktörü Willy Fautre “Yunanistan’da Etnik Türkler, Müslüman bir azınlık” başlıklı bir rapor hazırladı. 16-20 Ekim 2012 tarihlerinde Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu’nun daveti üzerine AP Milletvekili François Alfonsi ve Avrupa Halkları Federal Birliği(FUEN) Başkanı Hans Heinrich Hansen ile Batı Trakya’ya giden Willy Fautre, Batı Trakya Türk Azınlığı’nın temsilcileri ile yaptığı görüşmeler sonrasında bir rapor hazırladı. Fautre, azınlığın eğitim, dernek kurma, din ve medya özgürlüğü alanında karşılaştığı sorunları aktardığı raporunu 28 Kasım 2012’de Avrupa Parlamentosu’nda düzenlenen bir konferansta açıkladı.
Yunan Hükümeti 1990’larda ulusal asimilasyon politikası izledi
Batı Trakya Türk Azınlığı’nın Osmanlı İmparatorluğu’ndan miras, 1923 Lozan Barış Antlaşması ile Yunanistan’a bırakıldığını söyleyen Fautre, 1990’larda Yunan Hükümeti’nin kendi sınırları içerisinde etnik Türk toplumunun var olmadığı iddiasına varan ulusal bir asimilasyon politikası izlediğini, bu nedenle “Türk azınlık” teriminin kullanılmasını resmen yasakladığını belirtti.
Anaokul eğitimi azınlık okul sistemine dahil edilsin
Ekim 2012’de bölgeye gerçekleştirdiği keşif ziyaretine ilişkin bulgularını raporunda dile getiren Fautre, azınlığın Lozan ile kendi okullarını kurma hakkına sahip olduğunu, ancak Yunan hükümetinin çeşitli politikaları nedeni ile antlaşmanın bu hükümlerinin hayli sorunlu bir şekilde hayata geçirildiğini belirtti. Fautre, müfredat, okul kitapları ve öğretmenler dahil Türkçe dilinde eğitim kaynaklarına erişimin kısıtlı olduğunu belirtti. İki dilli azınlık anaokulları sorunu konusunda bu eğitim yılının başında Şahin köyünde devlet anaokuluna gitmedikleri gerekçesi ile Türk azınlık ilkokuluna kayıtları yapılmayan 20 çocuğun aileleri ile bu çocukları derse kabul ettiği için görevden alınan okul müdürü Hasan Kurak ile görüşen Fautre, sorunun tamamıyla çözülmesi için Yunan Hükümeti’ne anaokul eğitimini azınlık okul sistemine dahil etmesi tavsiyesinde bulundu.
Yunan Hükümeti “Türk” kelimesinin kullanılmasına ilişkin tüm engeller kaldırılmalı
Raporunda dernek kurma özgürlüğü sorununu inceleyen Fautre, isminde “Türk” kelimesi geçtiği için kapatılan veya kurulmasına izin verilmeyen derneklerin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurmalarını ve bugün yaşanan süreci gözlemledi. Dernek temsilcileri ile yaptığı görüşmelerde Fautre, Yunan hükümetinden AİHM kararlarını uygulaması ve gelecekte “Türk” kelimesinin kullanılmasına ilişkin tüm engelleri kaldırmasını istedi.
Diğer tanınmış dinler gibi Müslümanlar da kendi dini liderlerini seçebilmeli
Din özgürlüğü ve müftülerin atanması konusunda ise Fautre, Yunanistan’da “tanınmış dinlerin” kendi dini liderlerini seçmesine izin verilmesine karşılık Müslüman azınlığın aynı haktan mahrum bırakıldığını ifade etti. Raporunda Fautre, 1991 tarihli bir yasa ile Yunan hükümetinin müftüleri atamaya başladığını ve Lozan ile azınlığa tanınan özerkliği yok saydığını belirtti. Seçilmiş müftüler ile görüşen ve Müftü İbrahim Şerif ve Müftü Mehmet Aga davalarını inceleyen Fautre, Yunan Hükümeti’ne Müslüman azınlığa da diğer “tanınmış dinler” ile aynı hakkı tanıması tavsiyesinde bulundu.
Medya özgürlüğü alanındaki kısıtlamalar kaldırılsın
Medya özgürlüğü alanında yaşanan sorunlar konusunda Gündem ve Millet gazetesine verilen ağır tazminat cezaları davalarını inceleyen Fautre, Yunan Hükümeti’nden yalnızca ağır hakaret davalarını cezalandırmasını istedi. Kral FM ve Tele Radio FM’ye Yunan Ulusal Radyo ve Televizyon Kurulu’nun verdiği cezaları da araştıran Fautre, Türk medyasının ifade ve medya özgürlüğüne saygı duyulmasını ve Yunan Hükümeti’nin farklı görüşlerin çeşitliliğini korumasını talep etti.
Söz konusu İngilizce raporun tam metnini okumak için aşağidaki linke tıklayınız:
https://www.abttf.org/images/22._Raporlar/2012-1128-Report-Ethnic-Turks_.pdf
