ABTTF
TR
HABER BÜLTENİMİZE KAYIT OLUN Bülten İcon
Batı Trakya

İskeçe ve Gümülcine Müftüleri Şahin olaylarını değerlendirdi.

10.12.2004
Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu Başkanı ve Gümülcine Müftüsü İbrahim Şerif ile İskeçe Müftüsü Mehmet Emin Aga, 16 Kasım Salı günü (Bayramın üçüncü günü) Şahin'de meydana gelen olayları değerlendirdi.

Konuyla ilgili olarak GÜNDEM'e konuşan Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu Başkanı ve Gümülcine Müftüsü İbrahim Şerif, İskeçe'nin Şahin köyünde halkın infialine neden olan olayların son derece vahim ve üzücü olduğunu söyledi. Olayın dini ve sosyal olmak üzere iki boyutu olduğunu belirten İbrahim Şerif "Olaya dini açıdan baktığımız zaman İslam dininde olduğu gibi tüm dinlerdeki ibadethaneler kutsal mekanlardır. Buraları Allah'ın evleridir. Allah'a inanan insanlar camilere ve tüm ibadethanelere diğer yerlere gösterdiklerinden çok daha fazla saygı gösterirler. İbadethaneler insanların Allah'ın huzuruna çıktıkları mübarek yerlerdir. İnsanlar ibadet yerlerine, kendi evlerine gösterdikeri özenden daha fazlasını gösterirler. Bizler camiye girerken dünyalıktan ayrılarak, manevi bir aleme girmekteyiz. Buralarda bulunurken sadece giyim kuşamımıza değil, tutum ve davranışlarımıza da dikkat ederiz. Bu bizim inanışımızda ve kültürümüzde böyledir." dedi.

Son dönemlerde azınlığımızı da içine alan veya azınlığı da konu edinen birçok televizyon programı yapıldığını ifade eden Danışma Kurulu Başkanı ve Gümülcine Müftüsü İbrahim Şerif "Bunlar ticari açıdan yada reyting açısından yapılabilir. Bunlar normal karşılanabilir. Fakat normal karşılanamayacak olan şey bizim ibadethanelerimize gereken saygının gösterilmemesidir. Bizim kültürümüze, örf ve adetlerimize, milli benliğimize yeterince saygı gösterilmemesi normal karşılanamaz. Bu özelliklerimize neden saygı gösterilmediğini bilemiyoruz. Bunu ya bile bile yapıyorlar ve işi saygısızlık noktasına getiriyorlar.. Ki bu çok kötü bir şeydir. Veyahut da bunu bilemedikleri için yapmaktadırlar. Eğer bizim kültürümüzü, örf ve adetlerimizi bilemiyorlarsa o zaman bunu Batı Trakya Türklerinden öğrenmelidirler. Böyle bir dizi çekilecekse cami adabını bilmeleri şart." diye konuştu. İbrahim Şerif sözlerini şöyle tamamladı: "Olayın bir de sosyal boyutu vardır. Bir Hıristiyan'ın gelip de cami adabına aykırı bir şekilde camiye girmesi Müslümanlar tarafından bir hakaret kabul edilmektedir. Bu Şahin'de olan yönüdür. Şahin'deki halkımıza göre burada bir saygısızlık yapılmıştır. Camiye uygunsuz kıyafetlerle girmek, hele hele bunun bizim için kutsal bir gün olan bayram gününde ve diğer camide hafızlık töreninin yapıldığı sırada vuku bulması hakaret olarak kabul edilmiştir. Camiye uygunsuz kıyafetlerle girilmişse ben de bir din adamı olarak bunu kınıyorum. Şahin'deki halk olayı kültürüne ve benliğine yapılmış hakaret olarak telakki etmiştir. Halk, kültürüne, camisine ve inançlarına sahip çıkmıştır. Olaylara neden olan kişilerin özür dilememekte direnmeleri de olayın daha çok büyümesine neden olmuştur."

Şahin'deki olayları değerlendiren İskeçe Müftüsü Mehmet Emin Aga da yaptığı açıklamada olayı İstanbul'dan öğrendiğini ve olayın bir provokasyon olduğuna inandığını söyledi. Aga şöyle dedi: "Çekim yapan ekip bu çekimleri izin alarak şehrin herhangi bir yerinde yapabilirdi. Neden bu çekimler için muhafazakar bir köy olan Şahin seçilmiştir? Neden Şahin köyündeki camide müstehcen sahneler çekilmek istenmiştir. Bütün bu senaryo küresel bir oyunun parçasıdır. Geliştirilmek istenen global İslam terör propagandasının bir parçasıdır. Dikkat edilirse olaylar gelişirken polis hemen müdahale etmiyor. Bu müdahale neden geciktiriliyor. Neden TV kanalları acele içinde halkımızın tepkisini "Bozkurtlar ayaklandı" , "Fanatik İslamcılar ayaklandı, saldırdı" gibi söylemlerle bizleri karalamak istedi. Bunlar düşündürücü değil mi? Bu besbelli bir karalama kampanyasıdır. Fakat çok şükür halkımız 80 yıldır gösterdiği sağduyuyu bu sefer de göstermiştir. Kanımca burada bir başka topluluk olsaydı ve bu şekilde galeyana getirilseydi sonuçlar çok farklı olurdu. Milletimiz oyunlara rağmen oyuna gelmemiştir. Birilerinin istediği gibi 'İslamcı terörist' gibi de davranmamıştır." İskeçe Müftüsü Mehmet Emin Aga olayların çıkmasıyla amaçlanan bir ikinci ihtimalin daha olduğunu kaydederek "Atina'nın dikkatini buraya çekerek, zor şartlarda yaşadıklarını ve ekonomik yardımları sağlamak için bu yapılmış olabilir. Olaylar bunun için uygun bahane olarak düşünülmüş olabilir. Aynı gün Selanik ABD konsolosu da bölgemizdeydi. Acaba bu kişilere bu bölgede ekstremist kişilerin olduğu mu kanıtlanmaya çalışıldı? Olayı duyuran televizyonların da önceleri aleyhimize geliştirdikleri söylemlerden çark ederek lehimize sözler sarfetmelerini de vurgulamak gerekiyor. Halkımızın her zaman Müslüman Türk kimliğine yakışır biçimde hareket edeceğini biliyorum. Bir kez daha bu olaylara sebebiyet verenleri esefle kınıyorum." dedi.