ABTTF
TR
HABER BÜLTENİMİZE KAYIT OLUN Bülten İcon
Batı Trakya

Yunanistan Azınlıklar için Avrupa Sözleşmesini onaylıyor mu?

09.06.2006
Paratiritis – Gümülcine

3 Haziran 2006


2.Birkaç gün kadar önce Dışişleri Bakanlığını Vasilissis Sofias'daki merkezinde Trakya ile ilgili geniş ve "gizli" bir toplantı yapıldığını güvenilir kaynaklardan öğrendik. Toplantıya diplomatların dışında, Tarımsal Kalkınma ve Gıda Bakanlığından da yetkililer yer almışlar.

Toplantıda, bilhassa azınlığın durumunun düzeltilmesiyle ilgili olan, girişimciliğe yönelik AB Destek Programları ödeneklerinin kullanılabilmesi için tüm mekanizmaların sıkı bir şekilde çalışması kararı alınmış.

Ancak tek konu bu değil. Elimize ulaşan bilgilere göre, diplomatlar "konunun geldiği bu noktada, bölgedeki gerginliğin ortdan kaldırılması için azınlık lehine sadece ekonomik politikanın yeterli olmayacağı" yönünde bir sunum yapmışlar.

Bu sunumda ne mi öneriliyor? Önerilen, Dora Bakoyanni'nin Avrupa Konseyinin Etnik Azınlıklar için Avrupa Sözleşmesini onay için meclise sunması.

Bu sözleşmesi ise binbir badireden geçen o meşhur sözleşmeden başkası değil. Bilindiği gibi bahsekonu sözleşme, bir önceki hükümet tarafından imzalanmıştı ve Trakya'da isimlerinden Türk ibaresi bulunan derneklerin tanınması konusnda esas gerekçeyi oluşturuyor. Ülkemizin yükümlülüğü olduğu halde, ne eski Başbakan Simitis, ne de görevdeki Başbakan Karamanlis bu sözleşmeyi onay için Meclise getirmeye cesaret edemediler.

Bunun sonucu, anılan sözleşme hukukunun bir parçası olmadığından dolayı Yunanistan tarafından uygulanmıyor. Tabii bu sözleşmeyi imzalamamış olan Türkiye ve Fransa gibi ülkelerde de durum farklı değil. Tabii, bu durum, Yunanistan'ın insan hakları performasnsını eleştiremeyecek olan ülkeler tarafından parmakla gösterilen ülke olma durumuna düşmeyeceği anlamına da gelmiyor.

Bu anlaşmaya göre her azınlık ferdi kendini kendi istediği gibi adlandırma hakkına sahip. Ancak uluslararası hukuk uzmanları, sözleşmenin kişisel kendi kimliğini tanımlama hakkının yanında, ülkemizde etnik azınlıkların tanınmasını dolaylı yoldan istediğinden dolayı, dernek kurma konusunda da kendi kimliğini tayin hakkını verdiğini belirtiyorlar.

Buna göre, sözleşme onaylanarak iç hukukun bir parçası haline geldiği takdirde, Yargıtay adında Türk veya başka ibare olan dernekleri yasal olarak tanımak zorunda kalacak. Böyle bir hareketin ne gibi tartışmalara yol açacağını tahmin edebilirsiniz. Fikrimi sorarsanız böyle bir teklifte bulunuldu, ancak bu teklifin, kısa süre sonra Trakya'yı ziyaret edecek olan Dışişleri Bakanı Bakoyanni tarafından kabul edilmesi oldukça zor görünüyor.

Giannis Giankinis




Mahitis – İskeçe

3 Haziran 2006

Gülbeyaz’ı yavaş yavaş sahadan alıyorlar


Basına yansıyan kamuoyu yoklamalarının sonuçlarına bakılırsa, Gülbeyaz Karahasan'ın adaylığının PASOK'a zararının dokunduğunu, dolayısıyla adıgeçenin adaylığının tehlikeye girdiğini söylemek yanlış olmaz. Bunun sonucu olarak da PASOK, Gülbeyaz Karahasan'ı usulca sahadan çekiyor. Rubatis'in adıgeçenin halkla ilişkiler sorumluluğunu üstlendiğini ve izni olmadan kimsenin Karahasan'dan demeç alamadığını söylüyorlar.

Kapa Research isimli kamuoyu yoklama şirketinin "To Vima Tis Kiriakis" gazetesinde yayınlanan sonuçlarından, Ege denizindeki olaylarla Trakya'daki genişletilmiş iller valiliğinde yaşananlardan kazançlı çıkanın YDP olduğu anlaşılıyor.

Bunun yanısıra Mihaniki A.Ş. Başkanı Prodromos Emfiyecoglu'nun önümüzdeki Çarşamba (7 Haziran) saat 21.30'da Natassa otelinde yapacağı etkinlik ve aynı gece Panos Papadopulos'a Xanthi Channel TV kanalında vereceği ve muhtemelen canlı olarak yayınlanacak olan demeci, YDP'de olduğu kadar, PASOK'ta da kafaları karıştırıyor.




Hronos – Gümülcine

4 Haziran 2006



Stavros Ligeros'un "Kathimerini Tis Kiriakis" gazetesinde yer alan yazısına göre, 2003 yılında Türkiye ile Yunanistan Lahey Adalet Divanına gitmeye hazırlanırken, Türkiye istikşafi görüşmeler sırasında Trakya konusunu da gündeme getirmiş.

Artık gazetemizin Yunan devletinin Trakya ile ilgili dikkatli hareket etmesi gerektiği konusunda yıllardan beri neden gırtlak patlattığı sanırız anlaşılmıştır. Bunun yanısıra, Trakya'nın temiz Yunan nüfüsla doldurulması gerektiği de ortadadır, zira yıllardan beri "Pontuslu" soydaşlarımızın bölgeye yerleştirilmeleri konusunda cinayet derecesine varan hatalar yapılmıştır.

Bunun yanında, Trakya Dimokritos Üniversitesinin yeni bölümlerle donatılması, bu bölümlerin ise Kavala ve Drama'da değil, Gümülcine'de olması, bölgede istihdam yaratacak büyük devlet sanayi kuruluşlarının neden kurulması gerektiği de iyice anlaşılmıştır sanırız.

Artık gazetemizin yıllardan beri Türkiye'nin Trakya'da gözü olduğu konusundaki yazılara da aptalca yorumlar getiren boş kafalı yerlilerimiz ve Atinalılar da gerçeği gördüler sanırız. Bilmece çözülüyor. Azınlığın neden kendini "Türk" olarak adlandırmak istediği, Türk kökenlilerin, "Pomakların" ve "Çingenelerin" neden bir potaya dahil edilmek istendiği, neden Rodop ilinin camilerle dolup taştığı, neden sadece üç "Müslümanın" yaşadığı bir köye muazzam bir cami yapılmak istendiği, camilerin neden kendilerince yakıldığı ve Yunan devletinin de neden apar topar bu camileri tamir ettiği, (Batı Trakya'daki azınlık gazeteleri ve bazı evrakta bölgelerin halen Osmanlı dönemimdeki isimlerinin kullanıldığı, Yunanca öğrenmemekte neden direndikleri, Şahin (Ehinos) köyünde camiye "sözde" saygısızlık yapan sanatçılarla ilgili o "operetin" neden düzenlendiği, neden hala "sözde" Müftiler olduğu, neden olmayan baskılardan bahsedildiği artık anlaşılmaya başlandı.

Tabii burada, yerel yönetici, milletvekili ve seçimle işbaşına gelen diğer adayların insanın midesini bulandıran iğrenç ve rezil politikalarından da bahsetmek gerekiyor. Seçim yasalarını ihlal eden kişilerin (Örneğin, etkinliklerde "sözde" Müftüyü resmi bir zat gibi selamlamak, azınlığı "Müslüman" harici başka bir isimle anmak vs) cezalandırılması, hatta gerekirse partilerinden bile ihraç edilmeleri ve seçmenlerin kendilerine oy vermeyerek cezalandırmaları şarttır.

Artık Ankara'nın Trakya üzerindeki emelleri resmen kantılandığına göre herkes kendi sorumluluklarını üstlenmelidir.