ABTTF
TR
HABER BÜLTENİMİZE KAYIT OLUN Bülten İcon
Batı Trakya

ABD Büyükelçiliği insan hakları sorumlusu Patrick Connel'in Batı Trakya ziyareti

16.11.2006
Paratiritis – Gümülcine

15 Kasım 2006


Bugün ABD'li diplomatların bölgemizden ayrılışlarının üzerinden bir hafta geçmiş oldu. Bilindiği gibi anılan heyetin başkanlığını ABD Büyükelçiliğinin insan haklarından sorumlu olan yetkilisi Patrick Connel yapıyordu. Bahsekonu diplomatlar azınlık ileri gelenlerinin yanısıra azınlık konularıyla uğraşan çoğunluk mensuplarıyla da görüştüler.

Amerikalılar Rodop Milletvekili İlhan Ahmet, Süper Vali adayı Gülbeyaz Karahasan, Rodop Vali Yardımcısı Ahmet Hacıosman, Gümülcine tayinli Müftüsü Cemali Meço, eski Milletvekili Orhan Hacıibram, gazeteci Abdülhalim Dede (azınlık STK temsilcisi olarak) ve Yüksek Tahsilliler Derneği Başkanı Cemil Kabza ile görüştüler.

Ayrıca heyet Türkiye'nin Gümülcine Başkonsolosu Ahmet Rıza Demirer'in yanısıra Yunan diplomasi servisinden Vasilis Bornovas (Dışişleri Bakanlığının Trakya Siyasi İşler Müdürü) ile de görüşütüler.

Son olarak, görüşülenler arasında azınlık eğitimiyle ilgilenen kişiler olan Yorgos Mavromatis (öğretmen, Azınlık Grupları Araştırmaları Merkezi [KEMO] üyesi), Anna Frangudaki ve Thalia Dragona (“Müslüman Çocukları Eğitim Programı” sorumluları) ve Savvas Marangos (Azınlık Okulları Koordinatörü) ile de görüşüldü.

Connel bölgeye ilk defa geliyor olabilir, ancak konulara son derece hakim olduğu Cemali Meço ile yapmış olduğu görüşmede belli oldu. Connel Meço'ya 1,5 yıl kadar önce Avrupa gündemini de meşgul eden Sağsallı'dan (Salpi) 12 yaşındaki bir kızın Almanya'daki bir dindaşıyla evliliği konusunu sordu. “Kiriakiatiki Eleftherotipia'da“ Vasiliki Siuti imzasıyla yayınlanan güvenilir bir yazıya göre Meço bu beklenmedik soruya patladı ve reşit olmayan kişilerin evliliklerinin her yerde yapıldığını, bunun sadece azınlıkta olmadığını belirtti. Meço, kızın ve ailesinin bunu kendilerinin istediklerini, Almanya'nın ise iki yüzlü bir şekilde davranarak kızın kocasını sınırdışı etmesinden sonra kocanın başka bir eş bulduğunu, kızın ise köyünün kapalı toplumunda yaşayarak namusu hakkındaki dedikodulara katlanmak zorunda kaldığını dile getirdi.

ABD'li heyetin izlenimlerini konu alacak olan rapor önümüzdeki günlerde hazırlanacak, ancak ABD'li heyetin bölgede pek de rahat ettiği söylenemez, zira İskeçe'de kaldıkları otele bomba ihbarı yapıldığından dolayı Gümülcine dışındaki bir otele taşınmak zorunda kaldılar. Görünenlere göre terör, Amerikalıları Trakya'da bile rahat bırakmıyor.

Giannis Giankinis




Embros - İskeçe

10 Kasım 2006

AZINLIĞIN TALEPLERİ ABD MÜHRÜNÜ TAŞIYOR


Azınlığın istekleri ve farklı etnik kökenden geldiklerine inanan şahısların, kişisel kendi kimliklerini tayin hakkı değil, aynı zamanda azınlıkların toplu olarak kendi kimliklerini tanımlama hakkı talepleri de artık ABD mührüne sahip. Bu durum ise Trakya'da etnik değil de dini azınlığın varlığını kabul eden Lozan Antlaşması ile Yargıtay'ın isminde Türk ibaresi bulundurduğundan dolayı bir derneği (İskeçe Türk Birliği) lağvetmesi kararıyla çelişiyor.

Bu konudaki resmi “mühür” ABD Atina Elçi-Müsteşarı Thomas Countryman'ın Trakya'daki “Türklerden“ bahsetmesiyle vurulmuş oldu. Bunun yanısıra, ABD Atina Büyükelçiliğinden Patrick O'Connel ve ABD Selanik Başkonsolosluğundan Elane Pablos'un da bulunduğu dört kişilik ABD heyetinin bölgemize yaptığı ziyaret birkaç gün önce sona erdi. Bahsekonu heyetin amacı azınlık ileri gelenleriyle görüşmekti.

Siyasi çevreler, ABD'li diplomatların İskeçe sözde Müftüsünün seçiminin henüz askıda olduğu bu dönemde Müftülük seçimleri, Vakıf İdare Heyetlerinin seçimleri ve “Türk“ derneklerine getirilen yasaklamalar, kısacası Ankara'nın yıllardan beri gündemde tuttuğu ve son günlerde Erdoğan'ın açıklamalarıyla resmileşen bazı konular üzerinde yoğunlaşmalarının endişe verici olduğunu belirtiyorlar.

ABD'li diplomatların bölgedeki ziyaret programları alışılmadık derecede geniş tutulmuştu. Söz konusu diplomatlar resmi kurum ve kuruluşların yanında Türk Başkonsolosluğuna yakın azınlık ileri gelenleriyle de buluştular.

ABD'li diplomatlar elimize ulaşan güvenilir bilgilere göre İskeçe'de (tayinli) Müftü Mehmet Emin Şinikoğlu, Gümülcine'de (tayinli) Cemali Meço ile görüştüler ve bu görüşmeler sırasında şeriat konuları tartışıldı. Sözkonusu diplomatlar “sözde Müftü“ İbrahim Şerif, Yüksek Tahsilliler Derneği Başkanı Cemil Kabza ve gazeteci Abdülhalim Dede ile de görüştüler.

Bu arada basın bülteni yayınlanmadığından dolayı resmi bir bilgilendirme olmadığını da belirtelim. ABD tarafı ise “Türk“ azınlıktan başka bir de “Makedon“ ve “Arnavut“ azınlıkları konusunu ortaya atarak bir adım daha ileri gidiyor. Türkiye'nin üyelik sorunları ve Rusya'nın Balkanlarda rolünü artırmaya (doğalgaz ve petrol botru hatları anlaşmaları) çalıştığı bugünlerde Amerikalıların bu açıklamaları yaparak bu ortamı oluşturmaları, bu konudaki esas amacın bir yandan bir istikrarsızlık ortamının yaratılması ve kurtulmak isteyen seslerin güçlendirilmesi, öte yandan ise bölgemizdeki enerji çıkarları ve diğer çıkarlar için ülkemize baskı yapılmasının istendiği yönünde ortaya atılan görüşleri güçlendiriyor.

Marianna Ksanthopulu




Eleftheri Thraki - Dedeağaç

10 Kasım 2006

AB'NİN TRAKYA MERKEZLİ DİPLOMASİSİ


AB Türkiye'ye bir ültimatom verdi ve Kıbrısla ilgili olarak Gümrük Birliği Ek Protokolünün bir ay içinde uygulanmasını istedi. AB, bunun Aralık ayında yapılacak olan zirve toplantısına kadar gerçekleştirilmemesi durumunda AB Komisyonunun Türkiye aleyhine bazı yaptırımlara başvuracağını da belirtti. Bu durum ise, AB'nin Türkiye'ye ilk defa Kıbrıs'la ilgili bir tehdidi olarak görülüyor.

Ancak madalyonun öbür yüzü de var. Bu da ABD'nin Türkiye'ye destek vererek Trakya'da Türk azınlık bulunduğunu söyleyerek oynadığı oyunlar. Bütün bunlar, Türk Hükümetinin, AB sürecinde azınlık haklarına saygı konusunda maruz kaldığı baskılara karşı, Yunanistan'ı kendi topraklarındaki azınlığa baskı uygulamakla suçlayarak AİHM'ye başvurmaya hazırlandığını gösteriyor.

Yunanlı diplomatlar, Ankara'nın bu şekilde, Yunanistan gibi uzun süreden beri AB üyesi olan bir ülkenin azınlıklarla ilgili konularda başarı sağlayamadığını, dolayısıyla Türkiye'nin AB standartlarına derhal uyum sağlamasının olanaksız olduğunu Avrupalılara anlatmak istediği yorumlarını getiriyorlar.

Eğer beklenmedik durumlarla karşı karşıya gelmek istemiyorsak Yunan diplomasisinin bu konuya büyük bir dikkatle yaklaşması gerekiyor.

Dimitris Petroviç
GALERİ