ABTTF
TR
HABER BÜLTENİMİZE KAYIT OLUN Bülten İcon
Batı Trakya

Batı Trakya Yunan Basınından Haberler

20.01.2007
Hronos – Gümülcine

20 Ocak 2007


'Ethnos' gazetesinde yayınlanan 'Mütekabiliyet' başlıklı yazıda oldukça ilginç bilgiler var. Sözkonusu yazıda, Yunanistan'ın Türkiye'ye Trabzon veya Adana'da Başkonsolosluk açmak için başvuruda bulunduğu, ancak Türkiye'nin anılan şehirlerin stratejik bölgeler oldukları gerekçesiyle bu başvuruyu olumsuz yanıtladığı, yerine de sonunda Bodrum'un seçildiği belirtiliyordu. Türkiye'nin Yunanistan'da Atina, Selanik, Gümülcine ve Rodos'ta olmak üzere dört Başkonsolosluğu var. Oysa Yunanistan'ın sadece İstanbul'da bir Başkonsolosluğu ile İzmir ve Edirne'de birer Konsolosluğu ve bir de Ankara'da bir Konsolosluk şubesi var.

Yunanistan'ın Başkonsolosluk talebine olumsuz cevap verilmesine 'Milliyet' gazetesi de yer vermiş. Görünenlere göre Bodrum'daki Yunan Başkonsolosluğunun stratejik önemi sadece turistlere vize vermekle sınırlı kalacak. Ne güzel mütekabiliyet anlayışı!

Türklerin Pontus bölgesindeki Yunan unsurunun ya da Küçük Asya'daki gizli Hristiyanların yaşadıkları bölgeler olması nedeniyle Trabzon veya Adana'da bir Başkonsolosluğumuzun açılmasına olumsuz karşılık vermesi yanlıştır, zira İzmir ve Edirne'deki Konsolosluklarımızın faaliyet gösteremediği, İstanbul'daki Başkonsolosluğun menzilinin de sınırlı olduğu gözönüne alınacak olursa, bu iki şehirden birinde açılacak Başkonsolosuğumuzun da zaten bir faaliyet gösteremeyeceği aşikardı. Türklerin, Gümülcine Başkonsolosluğu ve Başkonsolosların faaliyetlerini, Yunanlıların da yapmalarına izin vermeleri düşünülemez bile.

Eğer Türkiye'deki bir Yunan Başkonsolosluğunun Yunan ve Hristiyan unsurların bulunduğu bölgelerde Türkiye'nin Gümülcine Başkonsolosluğu benzeri bir faaliyet göstermesi yönünde bir umut katresi bile varsa, o zaman Türk turizminin gelişmesinden başka bir yararı olmayacak Bodrum Başkonsolosluğunun açılmasından vazgeçilmeli ve ülkemiz Trabzon veya Adana'da bir Başkonsolosluk için ısrarla ayak diremelidir.




Paratiritis - Gümülcine

23 Ocak 2007


Dışişleri Bakanı Dora Bakoyanni'nin Şubat ayı başlarında bölgemizi ziyareti ve bunun yanısıra azınlıkla ilgili önlemler paketi hakkında çok yazıldı çizildi. Söz konusu paketle ilgili kararın, başkanlığını Başbakan Karamanlis'in yapacağı Bakanlar Kurulu toplantısında alınması bekleniyor; hatta söz konusu toplantının bu ayın sonuna varmadan, önümüzdeki iki hafta içinde yapılacağı söyleniyor.

Ancak esas haber yeşil köşeden (PASOK) geldi. Elimize ulaşan bilgilere göre, PASOK'un insan haklarından sorumlu bölümünün de azınlığın sürüncemede kalan konularıyla ilgili bir öneri paketi varmış ve Papandreu'nun da Ocak ayı sonunda Dora Bakoyanni'den önce davranarak bu önerileri açıklaması bekleniyormuş.

Esasen (Batı) Trakya Müslüman Azınlığı ana muhalefet liderinin öncelikleri arasında yer alıyordu ve görünenlere göre azınlık PASOK'un yeni programında özel bir yer tutacak.

Hâlâ erken seçim olmayacağını mı iddia ediyorsunuz? İki büyük parti azınlık oyları için çekişmeye başladılar bile... Bakalım konuyla ilgili ilk açıklamaları Dora mı, yoksa Yorgo mu yapacak, neler söyleyecekler, hangi konularda aynı fikirde olacaklar, hangi konularda fikir ayrılığına düşecekler?

Bizi gerçekten de ilginç günler bekliyor...

Yannis Yanginis




Mahitis – İskeçe

23 Ocak 2007

DORA 5-6 ŞUBAT TARİHLERİNDE İSKEÇE'DE OLACAK


Evet, Dora (Batı) Trakya'ya geliyor. Dışişleri Bakanı Bakoyanni gazetemiz sahibi Panos Papadopulos ile tesadüfen görüşmesi sırasında '4-6 Şubat tarihleri arasında (Batı) Trakya'yı ziyaret edeceğini' söyledi. Bakoyanni İskeçe dağlık bölgesini de ziyaret edebilmek için büyük bir ihtimalle 5 Şubat gecesini İskeçe'de geçirecek. Dışişleri Bakanı'nın burada azınlığa yönelik önlem paketini açıklaması bekleniyor.

Dora, her zaman yaptığı gibi Yunan Pomaklarının evlerini ziyaret edecek, böylece Kostas Miçotakis'in başbakanlığı döneminde açtığı yolda ilerleyerek, Hükümetin ve kendisinin bölge halkının sorunlarıyla ilgilendiğini gösterecektir.

Sözkonusu önlemler bölge sakinleri ve bilhassa Müslümanların kronikleşmiş sorunlarının üstesinden gelmeyi amaçlamaktadırlar. Bu ziyaret, Ankara'nın azınlık konusunda tonları yükseltmeye başladığı ve (Batı) Trakya'da bir azınlık meselesi ortaya çıkarmaya çalıştığı bu dönemde başlı başına büyük önem arzediyor. Esasen Türk Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün TBMM'deki görüşme sırasında 'azınlık konuları iki ülke arasında müzakere edilmelidir' şeklindeki açıklamasının üzerinden fazla zaman geçmedi.

Evet, Dora Bakoyanni'nin İskeçe ziyaretini merakla bekliyoruz. Bu ziyaret Müslümanları da çok mutlu edecek, zira Bakoyanni azınlık içinde en çok sevilen siyasetçilerden biri.




Mahitis - İskeçe

23 Ocak 2007

EMFİYECOGLU'NDAN PONTUSLU GÖÇMENLERE İLGİ


Mihaniki A.Ş. Başkanı Prodromos Emfiyecoglu, 26 Ocak Cuma günü İskeçe'ye gelecek. Başkan, bölgeye ziyaretlerini sıklaştırarak dostlarının arzularını yerine getiriyor.

Elime ulaşan bilgilere göre Başkan bu kez sadece azınlıktan bazı kişiler ve Müslüman Yunan Pomaklarıyla değil, aynı zamanda kendisinden randevu isteyen Pontuslu göçmenlerle de görüşecekmiş.

Evet, işte Emfiyecoglu'nun yeni Büyük Milli Vizyonu: Hep birlikte Gümülcine'deki Türk Başkonsolosluğunun ve Ankara'nın tahriklerine karşı daha da güçlü bir cephe oluşturabilmek için Pontuslu göçmenlerin birleşmesini sağlamak ve sorunlarının çözümüne destek olmak.

Bu arada geçtiğimiz yıllarda daima yaptığı gibi Emfiyecoglu'nun İskeçe Karnavalı'na da katılacağını not olarak düşelim.




Hronos – Gümülcine

25 Ocak 2007


"Azınlığın liderleri artık şiiri su gibi ezberlediler ve temcit pilavı gibi ikide bir Yunan Müslümanlarının haklarının ihlal edildiğinden bahsediyorlar. Bunlar Müftünün halk tarafından seçilmesini, yasal olarak atanmış Müftülerin görevden alınmalarını, vakıf mülklerinin kontrolsüz bir şekilde idare edilmesini ve muayyen zamanlarda (Batı) Trakya'yı terkedip 'anavatanlarına' yaşamaya gidenlerin vatandaşlıklarının iadesini talep ediyorlar.

İnsanın aklına 'daha neler isteyecekler' sorusu geliyor. Acaba bir şeyler alabilmek için, karşılığında bir şeyler vermek gerektiğini unuttular mı? Haliyle burada kafalara başka bir konu daha takılıyor: Aslında bir mütekabiliyet konusu da var. Türkiye ise mütekabiliyeti sadece azınlık konusunda Yunanistan'ın geri adım atmasını istediği zaman kullanıyor; elbette İstanbul, Gökçeada ve Bozcaada'da yaşayan Rum kardeşlerimizin kemikleşmiş sorunları hakkında tek kelime dahi edilmiyor.

Önce Türkiye'de yaşayan azınlıklara karşı uyguladığı politikanın sonuçlarına bir baksınlar. Türkiye, daha geçen gün bir Ermeni gazetecinin öldürülmesiyle çalkalandı. Evet önce bu politikanın sonuçlarına baksınlar ve ondan sonra Yunan Müslümanlarının azınlık ve insan haklarının ihlal edildiği ve kendilerine baskı uygulandığı eleştirilerini yapsınlar.

Yunanistan, kendi topraklarında yaşayan azınlıklara sınırsız bir özgürlük, yasalar ve haklar önünde eşitlik, hatta bu azınlıklara çoğu zaman da özel ayrıcalık sağladığından dolayı gurur duymaktadır. Müslüman hemşerilerimiz de azınlıklarını yok eden ve onlara soykırım uygulayan ülkelerde değil de, bu ülkede yaşadıkları için yatıp kalkıp Allah'a şükretsinler.

Bunun yanısıra (Batı) Trakya'da hakim olan sınırsız ifade özgürlüğü çerçevesinde bölgede sayıları hiç de az olmayan azınlık gazetelerine bir yenisi daha eklendi. Sözkonusu gazetenin adı 'Birlik' olup merkezi Rodop ilinin dağlık köylerinden birinde (Kurcalı [Likio]) bulunuyor. Adıgeçen gazete haftada iki kez yayınlanacak olup, üç gazetenin birleşmesiyle doğdu. Birlik'in sahipleri İbrahim İbrahim (Baltalı), İlhan Tahsin ve Özcan Aliosman. Gazete sadece Türkçe basılıyor.




I Gnomi - Dedeağaç

25 Ocak 2007

Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Rodop Milletvekili Evripidis Stilianidis'in mülakatı


Dışişleri Bakan Yardımcısı Evripidis Stilianidis 'Metro' gazetesine vermiş olduğu demeçte (Batı) Trakya için ilan edilecek olan önlem paketinin önümüzdeki dönemde açıklanacağını belirtti. Bakan Yardımcısı Stilianidis bunun yanında Türk-Yunan ilişkilerine ve 2007 için belirlemiş olduğu hedeflere de değindi.

- Soru: Sayın Bakan Yardımcısı, Türkiye Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, TBMM'de yapmış olduğu konuşmayla '(Batı) Trakya azınlığı' meselesini resmen gündeme getirerek, bu konuyu Yunan Hükümeti ile müzakere konusu etmek istediğini belirtti. Yunanistan ise müzakerenin söz konusu olmadığını söyledi. Verilen bu cevapla bu konunun kapandığına inanıyor musunuz, yoksa Türkler her temas ve her görüşmede karşınıza bu konuyla mı çıkacaklar?

- Evripidis Stilianidis: Türk tarafından zaman zaman duyulan bu savlar, daha çok Türkiye-AB ilişkilerindeki gelişmeler konusundaki çırpınışlar olup, çağdaş siyasi realiteyi yansıtmamaktadırlar. Yunanistan, (Batı) Trakya'da 1990'lı yıllarda, yasalar önünde eşitlik ilkesiyle başlatmış olduğu çağdaş bir Avrupa azınlık politikası uygulamaktadır. Birkaç yıl önce Türk Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a bölgeyi ziyareti sırasında refakat eden bir Bakan Yardımcısı olduğumdan dolayı, Türk Başbakanın, Türkiye'de bu politikanın aynısını uyguladığı takdirde, ülkesinin AB yönelimini hızlandırabilecek bir örnekle karşılaştığını kesin olarak söyleyebilirim.

- Soru: Kendisi bunu sizinle paylaştı mı?

- Evripidis Stilianidis: Bunu kendisinin verdiği tepkilerden tespit ettim. Bazı köyleri ziyaret ettiğinde azınlığın nasıl bir özgürlük içinde olduğunu, camilerden megafonlarla nasıl ezan okunduğunu, çarşaflı (metinde aynen, 'tsantor' kelimesi kullanılmıştır) kadınların nasıl toplantılara katılabildiğini, çok sayıda işletmenin sahiplerinin Yunan Müslümanları olduğunu gördüğünde etkilendiği yüzünden belliydi. Davranışları, bir zamanlar Türkiye'de hapse girmek zorunda kaldığı hususları, kendi gözleriyle gördüğünü ortaya koyuyordu.

- Soru: Türkler azınlık konusunda 'müzakere' istediklerinde tam olarak neyi kastediyorlar?

- Evripidis Stilianidis: Müzakere söz konusu değildir. Kanımca Türk siyasi ve askeri liderliği AB'nin eleştirileri karşısında şaşırmış bir halde hareket ediyor, oysa AB'ye karşı vermiş olduğu taahhütleri yerine getirmelidir. Tüm bunların da siyasi bir bedeli olduğundan dolayı, Türk tarafı etkileme amacıyla aslında olmayan konuları öne sürerek bir denge sağlamaya çalışıyor.

- Soru: Zaman zaman Türkiye'nin Gümülcine Başkonsolosluğu hakkında bazı yazılar okuyoruz. Siz bir (Batı) Trakyalı ve bir Bakan Yardımcısı olarak Başkonsolosluğun bölgedeki rolünü bize tarif edebilir misiniz?

- Evripidis Stilianidis: Sözkonusu kurum diplomatik bir temsilciliktir. Geçmişte kendi rolünü aşacak şekilde yolundan çıkmıştır. Sözkonusu kurumun son yıllarda yeni verilere uyum sağlamaya ve Türkiye ile Yunanistan arasındaki dostluk ilişkilerini öne çıkarmaya çalıştığına inanmak istiyorum. Anılan kurum bu şekilde çalıştıkça, onun hakkında ne kötü sözler sarfediyor, ne de onu kötülüyoruz. Ancak yetkilerini aşmasına karşıyız. Son zamanlarda yerel toplumla Türk Başkonsolosluğu arasında olumlu yönde adımlar atıldığını belirtmem gerekiyor.

- Soru: Bazı diplomatlardan, Balkanların Kosova'dan sonra en hassas bölgesinin (Batı) Trakya olduğunu duydum. Bu tarz değerlendirmeler ve görüşler sizi korkutuyor mu?

- Evripidis Stilianidis: Bu gibi savlar mesnetsizdir. Size neden böyle olduğunu da açıklayayım: (Batı) Trakya'da farklı kültürlerin işbirliği yaptıkları, güçlü, açık demokratik bir toplum örneği yarattık. (Batı) Trakya'da düne kadar sorun teşkil eden konular bugün avantaja dönüşmüşlerdir. (Batı) Trakya'da en acımasız mukayeselere bile göğüs gerebilecek bir örnek geliştirdik.

- Soru: ABD'li diplomat ve uzmanların (Batı) Trakya'daki durumu kaydetmek için zaman zaman bölgeye yaptıkları ziyaretler sizi rahatsız ediyor mu?

- Evripidis Stilianidis: Hayır, beni kesinlikle rahatsız etmiyor; aksine bunların olmasını bizzat teşvik ediyorum. Kendi memleketim olan bu topraklarda neler yaptığımızı görebilmeleri için her zaman diplomat, gazeteci, siyasetçi ve işadamlarına açık davetiyem vardır. Buraya gelip de propagandavari bir şekilde değil de, doğru bir biçimde gezdirilenler her zaman etkilenmiş olarak ayrıldılar. Bu çabalarımız son raporlarda hep takdir edilmiştir.

- Soru: Tabirimi mazur görün ama, bazen (Batı) Trakya'daki milletvekili arkadaşlarınızın (ÇN.- Soydaş milletvekili İlhan Ahmet kastedilmektedir) Ankara'nın ağzıyla konuşup tahrik edici davranmalarını nasıl yorumluyorsunuz?

- Evripidis Stilianidis: YDP Milletvekili İlhan Ahmet, benim meslektaşım ve dostumdur. Arkadaşımın çabalarını bir ya da öteki tarafın ağzıyla konuşmak olarak değil, azınlığın sesini her tarafa ulaştırmak çabası olarak görüyorum. Uzun yıllar boyunca bu bölgedeki ilişkileri düzenleyen kafa yapıları ve çıkarlarla savaştığımızı akıldan çıkarmamak gerekir.

- Soru: Hükümet, (Batı) Trakya için yeni bir önlemler paketi hazırlıyor. Anılan pakette neler yer alıyor?

- Evripidis Stilianidis: Yunan Hükümeti'nin Batı Trakya'da yatırım yapması gereken esas sektör eğitimdir. İkincisi günlük yaşam, üçüncüsü ise din özgürlüğünün korunmasıdır.

- Soru: Bize bazı örnekler verebilir misiniz?

- Evripidis Stilianidis: Eğitim konusunu ele alacak olursak, azınlık çocuklarına üniversiteye girmede uygulanan binde beşlik kontenjanı, esasen mezunlarının çoğunu azınlıktan çocukların oluşturduğu teknik liseleri ve meslek liselerini de kapsayacak şekilde genişlettik. Yunanistan'ın eğitim sisteminin geçmişteki eksikliklerinden dolayı bu çocuklar dil konusunda geri kaldıklarından dolayı, üniversiteye girişte tatbik edilen yüzde onluk taban puan uygulaması bu çocukları kapsamıyor. Rodop ilinde beş bin Müslümana ömür boyu eğitim olanağı sağladık. Azınlığın önemli bir kısmı daha kolay iş bulabildiklerinden dolayı Yunan okullarını tercih ediyorlar, dolayısıyla Yunan devlet okullarına Türkçe dersi koyduk. Azınlığın eğitim kurumlarındaki altyapının iyileştirilmesini özel bir önlemler paketiyle destekledik ve desteklemeye de devam ediyoruz.

- Soru: Önlemler paketi ne zaman açıklanacak?

- Evripidis Stilianidis: Söz konusu önlemler Bakanlar Kurulunun önümüzdeki dönem için karar vereceği bir konu olacaktır. Dışişleri Bakanı Bakoyanni'nin (Batı) Trakya'ya programladığı ziyaretin gerçekleşmesi durumunda kendisinin bu pakete ayrıntılı bir şekilde değinme olanağı olacaktır.

- Soru: Daha geniş bölgesel konulara bakalım. Kosova'nın bağımsızılığına doğru yol alınıyor. Size ulaşan bilgilerde ne var?

- Evripidis Stilianidis: Bana ulaşan bilgilerden böyle bir sonuç pek çıkmıyor. Bana ulaşan bilgilerde uluslararası kurumların kargaşa yaratmayacak çözüm yolları üzerinde sistemli bir şekilde çalıştıkları yer alıyor.

- Soru: Türk - Yunan ilişkileri bugün hangi aşamada bulunuyorlar? Yoksa durumları durgunluk ile gerilemenin arasında bir yerlerde mi?

- Evripidis Stilianidis: Sadece bir tek alanda gelişme var, o da ekonomik alan; ancak ekonomik alanı kesinlikle küçümsememeliyiz, zira Türkiye ile yürütülen ekonomik diplomasi, Türkiye içinde yeni bir ekonomik statüko oluşturmaktadır. Söz konusu statüko da eski statükonun aksine, silahlanma ve çatışmadan değil, istikrardan kazançlı çıkacaktır.

- Soru: 2006 yılı Çin ve Arap dünyasına yapılan açılımlarla bir ekonomik diplomasi yılıydı. 2007'den neler bekliyoruz?

- Evripidis Stilianidis: Şu anda üç harekete hazırlanıyoruz. Bunlardan biri Yunanistan'ın Hindistan'a olan açılımıdır; yakında Ekonomi ve Maliye Bakanı Hindistan'ı ziyaret edecek, bunu Başbakanımızın ziyareti izleyecek.

Diğerleri ise Avustralya ve Güney Afrika Birliği'ne açılımımızla, ABD'ye yapacağımız ikinci açılımdır. Esasen ABD'de soydaşlarımız var, ancak milli ekonomimizi geliştirmek için daha sistematik ve daha nitelikli ziyaret ve çalışmalara ihtiyacımız var. Bugüne dek 48 ülkeyi ziyaret ettik ve 20 girişimcilik ziyareti düzenledik.