To Vima: Ankara Azınlık kartına yatırıyor

13 Temmuz 2008 tarihinde Yunanistan’ın önemli gazetelerinden To Vima, Batı Trakya Azınlığı’nın Türkiye ile ilişkisi üzerine bir makale yayımladı. Agg. Athanasopulos ve N. Hasapopulos tarafından kaleme alınan makalede Türkiye’den Batı Trakya’ya gelen temsilcilerin Batı Trakya ve Yunanistan açısından tehlike olduğu ve Türkiye’nin Batı Trakya’da kontrolü ele geçirmek istediği ifade ediliyor. Söz konusu haberde Yunan topraklarının Azınlık insanının eline geçmesinde Batı Trakya’da yaşayan insanlara her türlü maddi imkanın Türkiye ve bazı partiler tarafından sağlandığı iddia ediliyor. Söz konusu gazetede “Ankara, Azınlık kartına yatırıyor“ ifadesine yer verilirken şu yorumda bulunuluyor: “Sessiz, sistematik ve bol parayla Ankara, Batı Trakya’da söz sahibi olmak ve rol elde etmek istiyor. Ciddi cepheler açılmasına rağmen, Kemalistler ve İslamcılar, Kürt meselesi dahil Türkler, Trakya’da Müslüman Azınlık kartını oynayarak Atina’ya baskı uygulamak istiyorlar”.

Söz konusu haberde Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) milletvekili Deniz Bölükbaşı ve beraberindekilerin Batı Trakya’yı ziyareti ile ilgili olarak “yasadışı devletin ‘Politik Vitrini’ olarak adlandırılanlar aniden Rodop İli’nde belirdiler” ifadesine yer veriliyor. Haberde Ankara’nın Müslümanları “stratejik azınlık” olarak değerlendirdiği ve Ankara’nın Batı Trakya’ya yüksek miktarda para yardımında bulunduğu iddia ediliyor. Atina’nın hareketsiz olarak değerlendirildiği haberde Ankara ile Atina’nın ilişkilerinde problem yaşandığı ifade edilirken hassas-sakin olarak nitelendirilen ilişkilerde gelecekte problem yaşanabileceğine dikkat çekiliyor. “Kalpler ve Akıl Azınlığın yeni nesli” başlığıyla verilen haberde çocuk yuvaları, anaokulları ve okullarının inşa edilmesi gerektiği ifadesine yer verilirken Romanların etnik kimliği ile ilgili çalışmaların öncelikli hedef olması gerektiği belirtiliyor.

Habipoğlu: Azınlık ile çoğunluk birlikte hareket etmelidir

Söz konusu haberde Ankara’nın Batı Trakya Azınlığı meselesini uluslararası arenaya taşımak istediği belirtiliyor. Haziran ayında Uganda’da yapılan Dışişleri Bakanları İslam Ülkeleri Örgütü Konferansı’da Ankara’nın Yunanistan’ın, seçilmiş İskeçe ve Gümülcine müftülerini tanıması, vakıf seçimlerinin yapılması, azınlık dernek ve kuruluşlarında “Türk” ifadesinin yasak olmasının“ayrımcılık” olduğu yönünde ifadeleri içeren ve AİHM’nin kararlarını uygulanmasını talep eden bir karar hazırlanması teklifinde bulunduğuna dikkat çekiliyor. Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu’nun (ABTTF) uluslararası arenada artan faaliyetlerine dikkat çekilen haberde ABTTF’nin BM İnsan Hakları Örgütü’nde gözlemci statüsü kazandığı vurgulanıyor. Konu ile ilgili açıklama yapan ABTTF Başkanı Halit Habipoğlu, söz konusu haber ile ülkemiz Yunanistan elden gidiyormuş izlenimi yaratarak çoğunluk içerisinde “korku” yaratmak istendiğini belirtti. Habipoğlu, “Avrupa Birliği üyesi ülkemiz Yunanistan’da Azınlık’ı anavatan temsilcilerinin ziyaret etmesinin ardında kötü niyet aranması çağdaş ve küresel dünyada anlaşılabilir değildir. Ülkemiz Yunanistan’ın milletvekilleri anavatan Türkiye’deki Rum Azınlık’ı ve Rum Patrik’i yıllardır ziyaret etmektedirler. Bu durumda Batı Trakya’daki Azınlık’ı anavatan Türkiye’den milletvekillerinin ziyaret etmesinde beis görülmemelidir. ABTTF, hiçbir zaman ülkemiz Yunanistan’ı uluslararası arenada zor durumda bırakmak niyetinde olmamıştır. ABTTF, ülkemiz Yunanistan’da Azınlık’a karşı uygulanan haksızlığı, adaletsizliği ve ayrımcılığı dile getirmektedir. Amacı Yunanistan’da etnik milliyetçiliği kışkırtarak ülkemiz Yunanistan’ı parçalamak değildir” şeklinde konuştu. Habipoğlu, Azınlık’ın mevcut sorunlarını ülkemiz Yunanistan’ı yönetenlere anlatmak ve sorunu birlikte ortadan kaldırmak istediğini ifade etti. Habipoğlu, Azınlık’ın Batı Trakya’daki mevcut problemleri hükümet ile birlikte çözmek amacında olduğunu ancak hükümetin Azınlık’ın çağrılarını dikkate almadığını ifade etti. Habipoğlu, “Hükümet, Azınlık’a üvey baba olarak davranıyor. Azınlık’ı ilgilendiren konularda Azınlık’a danışmadan karar alıyor olması Yunanistan’ın Azınlık’ı kazanmak değil kaybetmek amacı ile hareket ettiği izlenimini yaratıyor. Azınlık ile hükümet birlikte hareket etmekle birlikte kazanacaktır. Birlikte hareket ederek birlikte huzur bulmak durumundayız” dedi. Habipoğlu, “Azınlıklar konusu Avrupa ailesinde ortaklaşa karar mekanizmaları yaratılmak sureti ile barışçıl bir çözüme kavuşturulmuştur. Avrupa Birliği üyesi ülkeler azınlıklar konusunda yuvarlak masa etrafında eşit şartlar yaratılmak kaydı ile azınlıkları ilgilendiren konularda birlikte hareket ederek ortaklaşa karar almaktadırlar. Barışçıl bir ortamda birarada yaşamak amacı ile AB üyesi diğer ülkelerde devlet politikası azınlıkların dillerini ve kültürlerini yaşatmak ve desteklemek yönündedir. Bunun için devletler azınlık kuruluşları için uygun ortamı yaratarak bu kuruluşlara kaynak imkanı yaratmaktadırlar. Bizim talebimiz AB üyesi ülkemiz Yunanistan ile sorunlarımızı diyalog yolu ile birlikte çözmektir” şeklinde konuştu.