16 Kasım 2009 tarihinde Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Demokratik Kuruluşlar ve İnsan Hakları Ofisi, “AGİT Bölgesinde Nefret Suçları: Olaylar ve Tepkiler” konulu 2008 Yıllık Raporu’nu yayımladı. Rapora göre, nefret suçları pekçok AGİT ülkesinde önemli bir sorun olmaya devam ederek gözdağı, tehdit, vandalizm, saldırı, kundaklama ve cinayet dahil olmak üzere daha pekçok şekilde nefret suçları ile ilgili olaylar pekçok AGİT ülkesinde yaşanıyor.
Rapor, 2008 yılında AGİT alanında yaşanan nefret suçlarının kapsamı ve niteliği ile ilgili istatistik ile diğer bilgileri açıklamakla birlikte hükümetler ve sivil toplum örgütleri tarafından nefret suçları karşısında gösterilen tepkiyi ortaya koyuyor. Ağırlıklı olarak kükümetler tarafından sağlanan resmi verilere dayanan 2008 Yıllık Raporu, Nefret Suçları ile Mücadele Ulusal İletişim Noktaları ile daha yakın bir işbirliğinin sonucu olarak oluşturulmuştur. Bununla birlikte rapor, hükümetlerarası örgütler ile sivil toplum örgütlerinden sağlanan bilgileri de içeriyor. Demokratik Kuruluşlar ve İnsan Hakları Ofisi, raporunda ırkçı ve yabancı düşmanı suçlar, Roma ve Sintilere karşı suçlar ve olaylar, anti-Semitist suçlar, Müslümanlara karşı suçlar, Hristiyanlara ve diğer dinlere mensup kişilere karşı suçlar ve diğer gruplara karşı suçlar olmak üzere farklı kategorilerde AGİT alanında yaşanan nefret suçlarını açıklıyor.
Yunanistan: 2008 yılında ırka dayalı bir suç tespit edilmedi(!)
Yunanistan dahil olmak üzere Ofis tarafından hazırlanan ankete cevap veren ülkeler, nefret suçları ile ilgili verileri suçun niteliğine göre toplanıyor. Buna göre cinayet, fiziki saldırı, mülke zarar verme, mezarlara karşı uygunsuz fiiller, ibadet yerlerine saldırılar, vandalizm, sözlü saldırı/tehdit/hakaret, nefrete kışkırtma ve diğer kategorilerinde olmak üzere nefret suçları sınıflandırılıyor. Buna göre Yunanistan, yalnızca mezarlara karşı uygunsuz fiiler ve nefreti kışkırtma olmak üzere iki kategoride veri topluyor. Yunanistan ile ilgili olarak rapor, Adalet Bakanlığı ve Savcılık tarafından toplanan veriler temelinde önyargının nedeninin mağdur, savcı, mahkeme ya da icra memuru tarafından belirlendiğini ifade ediyor.
Yunanistan’da 3719/2008 sayı ve tarihli yasanın milliyet, ırka dayalı veya dini nefret, cinsel yönelim temelinde nefret suçlarının hüküm giymede cezayı ağırlaştıran sebep olarak kabul ettiği ifade ediliyor. Buna göre 2008 yılında Yunanistan’da polis tarafından kayıt altına alınan yalnızca bir(1) olay ve yalnızca bir(1) kovuşturma yapılırken hiçbir hüküm kararı verilmiyor. Yunanistan, 2008 yılında ırka dayalı nefret suçu ile ilgili bir olayın yaşanmadığını rapor ediyor. Buna karşılık Yunanistan’da medyanın ırkçı ve yabancı düşmanı olayları rapor ettiği ifade ediliyor. Yine Müslümanlara karşı nefret suçları ile ilgili olarak Yunanistan’da sivil toplum örgütlerinin medyada yer alan haberler ya da mağdurlar ile görüşme yolu ile bilgi sağladıkları raporda yer buluyor. Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği’nin Mart 2009’da bir caminin tahrip edildiği yönünde bildirimde bulunduğu raporda ayrıca yer buluyor.
Konu ile ilgili olarak Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanı Halit Habipoğlu, “AGİT Demokratik Kuruluşlar ve İnsan Hakları Ofisi 2008 Yıllık Raporu, AGİT alanında nefret suçlarının önemli bir sorun olmaya devam etmesine karşılık katılımcı ülkelerden elde edilen resmi verilerin gerçek durumu tam olarak yansıtmadığını ortaya koyuyor. Sivil toplum örgütlerinden sağlanan veriler ile resmi veriler incelendiğinde asıl sorunun nefret suçunun tanımlanması ve tespit edilmesinde yaşandığı görülüyor. Yunanistan’da nefret temelli suçlar ve olaylar yaşanmasına karşılık 2008 yılında yalnızca bir olayın polis tarafından rapor edilmesi ve yargının yalnızca bir kovuşturma kararına karşılık hiç hüküm giyme kararı vermemiş olması o ülkede nefret suçlarının tanımlanarak yargıya intikal etmesinde problem yaşandığına işaret etmektedir” açıklamasında bulundu.
Söz konusu raporun tamamına buradan ulaşılabilir.
