İBRAHİM ŞERİF: “10 YIL BOYUNCA MAHKEMELERE SÜRÜKLENDİM. MAHKUM EDİLDİM. CEZAEVİNDE KALDIM. TAM 10 YIL ÇARMIHA GERİLDİM.”

Gümülcine Müftüsü İbrahim Şerif, "Atina'nın Türk azınlığına dini liderini belirleme hakkını tanımaması nedeniyle, azınlığın kendini aslanlara atılmış gibi hissettiğini" söyledi.
Müftü Şerif, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "İstanbul'daki Rum azınlığının sorunları tartışılırken, Batı Trakya'daki Türk azınlığının da sorunlarının göz ardı edilmemesi gerektiğini" kaydetti.
Fener Rum Patriği Bartholomeos'un "çarmıh" benzetmesinin yol açtığı tartışmalara değinen Şerif, "Çarmıha gerilmek ifadesi, zor durumda olmanın ve ıstırap çekmenin ifadesi olarak kullanılıyorsa, burada bizler de yıllarca çarmıha gerildik" dedi.
Şerif, "Gümülcine'de Müslüman Türk halkı tarafından müftü seçildikten sonra, yıllarca mahkemelere sürüklendiğini ve çok zor yıllar geçirdiğini" belirtti ve şöyle devam etti: "Ben, Müslüman Türk halkın kendi özgür iradesiyle 120 camide yapmış olduğu seçim sonucunda müftü seçildim. Hiç kimseye beni müftü yapın demedim. Bu görevi bana halkın kendisi verdi. Ancak halkın bu iradesi Atina yönetimi tarafından kabul edilmedi ve aleyhimde birçok dava açıldı. 10 yıl boyunca mahkemelere sürüklendim. Mahkum edildim. Cezaevinde kaldım. Tam 10 yıl çarmıha gerildim. O yıllar bizim en zor yıllarımızdı. Zor durumda kalmak çarmıha gerilmekse, biz de çarmıha gerildik.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) bu konuda bizleri haklı gören kararı olmasına karşın, bugün hala Atina tarafından tanınmıyorum. Ben şimdi hala çarmıha gerili değil miyim?"
İstanbul'daki Rum azınlığına tanınan dini liderlerini kendilerinin belirlemesi hakkının Batı Trakya'daki Türk azınlığına tanınmadığına dikkati çeken Şerif, "Bu durumda bizler, Hristiyanların ifade biçimine göre, sadece çarmıha gerilmekle kalmayarak, aslanlara atılmış olmuyor muyuz" dedi.
Müftü Şerif, "İstanbul'daki Rum azınlığına uygulanacak her türlü hakkın Batı Trakya'daki Türk azınlığına da tanınmasının Lozan Antlaşmasının gereği olduğunu" söyledi.
Lozan'ın son maddesinde, "İstanbul'daki Rum azınlığına uygulanacak her şey, Batı Trakya'daki Müslüman azınlığına da uygulanır" şeklinde ifadeler bulunduğunu ve bu ifadelerden, "Orada yapılacak her türlü hareketin karşılığı Batı Trakya'daki Türklere de yapılacaktır" anlamı çıktığını belirten Şerif şöyle konuştu:
"Bu bakımdan gündeme İstanbul Rumları geliyorsa, Batı Trakya'daki Müslüman Türklerin de konuşulması lazım. Bizler, orada uygulanan hakların burada da uygulanmasını istiyoruz. Azınlık olarak bizler, Lozan'dan kaynaklanan haklarımızı elde ederek Türkiye ile Yunanistan arasında barış köprüsü olmak istiyoruz."
İbrahim Şerif, Atina'nın Gümülcine'de 1984 yılında ölüm nedeniyle boşalan müftülük makamını atama yoluyla doldurması üzerine, 1990 yılında Gümülcine'deki Müslüman Türk halkı tarafından müftü seçildi. Bunun üzerine "resmi makamı gasp" suçlamasıyla hakkında açılan çok sayıda davadan yargılanarak mahkum edilen Şerif, başvurduğu AİHM tarafından haklı bulundu ve Yunanistan para cezasına mahkum edildi.

Anadolu Ajansi