Yorgos Petalotis: “Eşitliğe İlk Adım” listesi geriye dönüştür

Rodop Vali Yardımcısı Sibel Mustafaoğlu’nun “Eşitliğe İlk Adım” Listesi Başkanı olması ile ilgili olarak Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Yorgos Petalotis, Gümülcine’de kurulan “Eşitlikte İlk Adım” listesi ile ilgili olarak “Azınlık listesi geriye dönüştür” açıklamasında bulundu.

Birlik gazetesi tarafından aktarılan Hronos’un haberine göre Yorgos Petalotis, bir radyoya verdiği demeçte yıllardır verilen çabanın dinamitlendiğini söyledi. Petalotis, Gümülcine’de bağımsız bir liste ile seçime gidilmesini geriye dönüş olarak yorumladı. Yerel ya da ulusal seçimlerde herkesin istediği liste ile seçime gidebileceğini, bu hakkı Yunanistan’da yıllar önce kazandıklarını söyleyen Petalotis, “Eşitliğe İlk Adım” listesinin isminin kendisini şaşırttığını söyledi. Habere göre Petalotis, tüm Hristiyanlar ve Müslümanlar olmak üzere toplumda eşitlik olduğunu, bu eşitliğin rastgele ya da kendiliğinden değil belirli prosedürler içerisinde gerçekleştiğini belirtti. PASOK’un vatandaşlar arasında eşitlik sağlanması için büyük uğraşlar verdiğini söyleyen Petalotis, elde edilmiş hakların ve eşitliğin olduğu bir bölgede yaşadıklarını ifade etti. Gümülcine’de yapılmak istenen ayrımcılığın ispat edileceğini söyleyen Petalotis, geriye değil ileriye gittiklerini ancak dini inanç ve kökene göre liste oluşturulmasının özellikle azınlık için geriye dönüş anlamına geldiğini kaydetti. On yıllardır verilen mücadelenin dinamitlendiğini söyleyen Petalotis, herkesin Yunan halkı karşısında sorumlu olduğunu söyledi.

Habipoğlu: Azınlık yerel yönetimde doğrudan söz sahibi olmak, sorunlarının çözümünde doğrudan rol oynamak istiyor, bu mudur geriye dönüş?

Konu ile ilgili olarak Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanı Halit Habipoğlu, “Hükümet Sözcüsü Petalotis’in açıklamalarına anlam veremiyorum. 2006 yerel seçimlerinde İskeçe’de bağımsız bir liste ile seçime gidilmiş, sonuç başarılı olmuştu. Şimdi İskeçe’den sonra Gümülcine’de de bağımsız bir liste ile seçime gitmek niçin azınlık için geriye dönüş olarak nitelendirilsin? Doğrusu Petalotis’i anlamakta güçlük çekiyorum. Demokrasinin beşiği olma iddiasını taşıyan ülkemizde Batı Trakya Türk Azınlığı’nın bağımsız liste ile seçime gitmesinde nasıl bir yanlışlık olabilir ki bu bir geriye dönüş olarak nitelendirilsin? Petalotis, Hristiyan ya da Müslüman fark etmeksizin toplumda eşitlik sağlandığından bahsediyor. O halde niçin isminde “Türk” kelimesi geçen dernekler kapatılıyor, yenilerinin kurulmasına izin verilmiyor? Üstelik Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin bu konuda Yunanistan’ın mahkum eden üç kararı bulunmasına karşın bu haksız durum devam ediyor. Sonra Yanıkköy’deki Han Tarlaları…Han Tarlaları, Yanıkköy Camii Vakfı’na ait iken burada ruhsatsız ve izinsin olarak kilise inşa ediliyor ve her şeye rağmen bu kilisenin inşaatı tamamlanıyor. Bir diğer konu da iki dilli azınlık okulları…İlk ve orta öğretimde iki dilde yani Türkçe ve Yunanca eğitim veren azınlık okulları bulunmasına karşılık niçin iki dilde azınlık anaokulları kurulmasına izin verilmiyor da yerine devlet anaokulları konusunda ısrar ediliyor? Bu mudur eşitlik? Şimdi Petalotis, geriye dönüşten bahsediyor? O halde öncelikle sorulması gereken soru hiç ileriye gidilip gidilmediğidir. 1996 yılından bu yana PASOK ve Yeni Demokrasi hükümetleri azınlık ile bir diyalog arayışı başlattı. Özellikle yerel yönetimde…Bu tarihten itibaren Batı Trakya Türk Azınlığı üyesi kişiler çoğunluk partilerine üye olarak bu partilerin listelerinde yer alarak ulusal ve yerel seçimlerde aday oldular. Ancak çoğunluk partileri içerisinde siyaset yapmak çok da kolay olmadı. Parti içi diyalog ya da sorunlara duyarlı bir genel yaklaşım benimsenmedi. Başka bir ifade ile bir adım ileriye gidilemedi. Aksine geriye dönüldü. Bunun en iyi örneği ise 240 imamlar yasası… Hükümet makamları ile azınlık arasında gerçek bir diyalog kurulamadığının göstergesi…Bu nedenle gerçek bir eşitlikten bahsetmek mümkün değil. Bu yüzden de “Eşitliğe İlk Adım” listesi ile Gümülcine’de Batı Trakya Türk Azınlığı yerel yönetime doğrudan katılmak, sorunlarının çözümünde doğrudan söz sahibi olmak istiyor” açıklamasında bulundu.