ABTTF sosyal uyumda göçmenler ve azınlıkların durumu konulu panele katıldı
Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu(ABTTF), 28 Eylül 2011 tarihinde Avrupa Politikaları Çalışma Merkezi(CEPS) tarafından Brüksel’de düzenlenen “Sosyal Katılımın Teşvikinde Araç ve Azınlıkların Durumu” konulu toplantıya katıldı. ABTTF Uluslararası Çalışmalar ve Lobi Grubu üyesi Ali Türkelli’nin katıldığı toplantıda Avrupa’da yaşayan göçmenlerin sosyal uyumunda eğitimin önemi konusu tartışıldı.
Sosyal uyum için eğitim tek başına yeterli değil
1983 yılında Brüksel’de kurulan ve bugün Avrupa Birliği alanında en tecrübeli ve önde gelen düşünce kuruluşlarından biri olan CEPS tarafından düzenlenen toplantıda sosyal katılımın gerçekleşmesinde stratejiler konulu oturumda Barselona Üniversitesi’nden Esther Oliver, göçmenlerin ve azınlıkların yaşadıkları topluma entegre olabilmeleri için eğitimin tek başına yeterli olmadığını savundu. CEPS’ten Anais Faure Atger ise göçmenlerin ve azınlıkların topluma uyum sağlamalarında eğitimin bir ön koşul olmaktan çıkarılması gerektiğini zira eğitimsizliğin göçmen veya azınlık gruplarının dışlanmasında bir araç olarak kullanıldığını söyledi. Atger, göçmenlerin ve azınlıkların yaşadıkları topluma entegre olmalarının uzun vadeli bir süreç olduğunu bu nedenle hem siyasal hem de mali olarak uzun vadeli bir desteğe ihtiyaç olduğunun altını çizdi.
84 milyon Avrupalı fakirlik içerisinde, bunun 20 milyonu çocuk
AB Komisyonu Eğitim ve Kültür Genel Direktörlüğü’nden Angelos Agalianos ise Bugün Avrupa’da yaşayan göçmenlerin ve azınlıkların sıkıntılarının temelinde eşitsiz bir büyüme olduğunu söyledi. 84 milyon Avrupalının fakirlik çektiğini ve bu 84 milyonun 20 milyonunun çocuk olduğunu ifade eden Angelos Agalianos, 6 milyon 4 yaş altı çocuğun anaokulu eğitimi almadığını ve 6 çocuktan birinin okulu bıraktığını söyledi. Agalianos, “bu nedenle acil olarak yeni bir sisteme ihtiyacımız var, ancak bu sistem verimli olduğu kadar toplumun her kesimine hitap edebilmeli ve kapsayıcı olmalı. Bugün yaşadığımız en büyük sıkıntı bu alanda siyasi bir sorumluluğun olmayışıdır” dedi.
Ayrımcılık ile mücadelede yapısal ve mali reformlar aynı anda yapılmalı
KU Leuven Üniversitesi’nden Ides Nicaise, ayrımcılıkla mücadele etmek için Belçika’dan örnek vererek Flaman bölgesinde gerek mali gerekse yapısal olmak üzere pek çok reformun olduğunu belirtti. Belçika Eşit Haklar Merkezi’nden Didier Boone ise entegrasyon politikalarının sadece yerel değil aynı zamanda bölgesel olması gerektiğini ekledi.
