ABTTF Brüksel’de Avrupa Parlamentosu milletvekilleri ile görüştü

ABTTF Başkanı Halit Habipoğlu ve ABTTF Başkan Yardımcısı AP Milletvekilleri Kinga Göncz ve Iuliu Winkler ile görüştüler

Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu(ABTTF) Başkanı Halit Habipoğlu ve ABTTF Başkan Yardımcısı Cengiz İsmail, Brüksel’e çalışma ziyareti gerçekleştirdi. 30 Mayıs 2013 tarihinde Halit Habipoğlu ve Cengiz İsmail, AP Milletvekili Kinga Göncz(Macaristan) ve Iuliu Winkler(Romanya) ile görüştüler.

Yunanistan’da aşırı sağın yükselişi ülkede Müslümanlar ile çoğunluk arasındaki gerilimi arttırıyor

ABTTF Brüksel Temsilciliği’nin de iştirak ettiği görüşmede ABTTF Başkanı, Kinga Göncz’e Batı Trakya Türk Azınlığı’nı tanıttı. 1923 Lozan Barış Antlaşması ile Yunanistan’a bırakılan Batı Trakya Türk Azınlığı’nın eğitim ve din alanında özerk bir yapıya sahip olduğunu ifade etti. Buna karşılık farklı zamanlarda başlatılan çeşitli uygulamalar nedeniyle bu özerk yapının tahrip edildiğini söyleyen Habipoğlu, pratikte özerk yapının işlemez hale geldiğini ifade etti. Ekonomik kriz ortamında azınlığın aşırı sağın hedefi haline geldiğini söyleyen Habipoğlu, neo-Nazi Altın Şafak üyeleri veya destekçilerinin azınlığa yönelik saldırılarını aktardı.

AP Milletvekili Iuliu Winkler ile görüşmede ise Başkan Halit Habipoğlu, Batı Trakya Türk Azınlığı’na yönelik nefret temelli saldırıların artış gösterdiğini ifade etti. Altın Şafak üyelerinin motorsikletlerle Türk köylerinden geçerek ırkçı sloganlar attığını söyleyen Habipoğlu, ülkede yaşayan Müslümanlara yönelik nefretin arttığını belirtti. Son olarak Yunanistan Müslümanlar Birliği’ne gönderilen küfür ve tehdit içeren mektubu Winkler’e sunan Habipoğlu, ülkede göçmenler ve Batı Trakya Türk Azınlığı ile çoğunluk arasındaki gerilim ortamının artırılmak istendiğini belirtti. Yunanistan’da yaşanan durum karşısında üzüntü duyduğunu söyleyen Winkler, aşırı sağın Avrupa genelinde yükselişe geçtiğini söyledi. Slovakya ve Sırbistan’da yaşayan Macar azınlığın da nefret temelli saldırılara maruz kaldığını söyleyen Winkler, ırkçı saldırılar ile mücadele etmenin en iyi yolunun bu saldırıları sosyal medya ve siyasette dile getirmek ve saldırıları kamuoyuna duyurarak farkındalığı artırmak olduğunu belirtti.