ABTTF
TR
HABER BÜLTENİMİZE KAYIT OLUN Bülten İcon
Batı Trakya

Yönetmen Manusakis'in dizisi ve gerçekler

12.10.2004
Usta yönetmen Manusos Manusakis ANT-1 televizyonu için hazırladığı "Bana elveda deme" (Min mu les adio) dizisi geçen hafta Cuma günü galasını yaptı.

Kış sezonu boyunca devam edecek olan dizi her Cuma akşamı saat 22:00'de yayınlanacak. "Bir Hristiyan ile bir Müslüman'ın aşkını" konu alan dizide acı ama gerçek bazı mesajlar var. Her türlü yoruma açık bu mesajlardan herkesin payına düşen dersi çıkarması için büyük bir fırsat!

Dizinin ilk bölümünü büyük bir dikkatle izledim. İzlemeyenler için özetlemek gerekirse: Murat (Memos Begnis) Müslüman bir ailenin çocuğu, Yunanca öğretmeni olarak Ayazma azınlık ilkokuluna atanıyor. Okul yardımcısı ile bahçede ilk tanıştığı günde, öğrencilerden Davut, öğretmenlerin yanına yaklaşır.

- "Senin adın ne?
- Davut.
- Hangi takımı tutuyorsun?
- Galatasaray.
- Yunanistan'da hangi takımı tutuyorsun?
- Real Madrid.....

Murat, öğrencilerin evlerinde sürekli Türkçe konuştukları ve devamlı Türkçe televizyon kanallarını izledikleri için Yunancayı öğrenemediklerinden yakınıyor....

Murat Gümülcine Hukuk fakültesini yeni kazanan bir Yunanlı genç kıza aşık olur ve macera böyle başlar.... Bakalım devamında neler olacak.

Gümülcine Hukuk fakültesini kazanan Atinalı kızın (Thalia Matika) babası onu Gümülcine'ye uğurlarken son nasihatleri ilginç. "Gümülcine ha, Türklerin arasına gidiyorsun. Bunların nasıl bir ırk olduğunu bir bilsen. Oraya gittiğinde Türk mahallelerinden ve Türklerden uzak duracaksın!" (Babası zaten kızının Türklerle dolu Gümülcine'de okumasından yana değil. Ama ne yapsın çaresiz.)Dizinin devamında hem biz Batı Trakyalı Türkler için, hem de Yunanlılar için önemli mesajların olacağı belli. Onun için bu diziyi kaçırmamanızı tavsiye ediyorum.

Paratiritis gazetesi tarafından bedava dağıtılan "ZO" adlı magazin dergisi eki, son sayısında dizinin başrol oyuncuları Memos Begnis, Thalia Matika ve yönetmen Manusakis ile yapılan özel röportajı yayınladı.

"Murat" yani Memos Beglis, Gümülcine Türk halkı ve genel olarak azınlık için şunları söylüyor. "Azınlık hiç bilinmiyor. Trakya, Gümülcine duydukları zaman TÜRKLER diyorlar. Bunu defalarca duymuştum. Bu büyük bir hatadır. Artık bunu düzeltmenin zamanı geldi. Artık Yunan Müslümanları ve Yunan Hıristiyanları demenin zamanı geldi. Onlar TÜRK değil. Onlar Yunanlı ve çok mükemmel insanlardır. Bizi kucakladılar, bize evlerini açtılar ve bize her türlü yardımda bulundular. Onlar bizim yurttaşlarımızdır. Bu böyle bilinmeli." diyor ve dizinin Yunanlıların Trakya'yı tanımaları için önemli olduğunu vurguluyor. Bunlar başrol oyuncusunun görüşleri. Dizide hangi görüşün hakim olduğunu hep birlikte ileride göreceğiz.

Yönetmen Manusakis de dizide farklılığın tehdit olmadığı temasının hakim olduğunu, farklılığın varlığı, hayatımızın en önemli parçalarından biri oluğunu, farklılığın güzel olduğunu ve kesinlikle tehdit olmadığını söylüyor. Tabii Manusakis bunları din açısından değerlendiriyor, çünkü şöyle devam ediyor. "Bütün dinlerin temelinde insan için inanç ve sevgi yatar. Dinler politika malzemesi olduğu zaman işler değişiyor."

"Murat"ın dizideki sevgilisi Thalia Matika ise Yunanistan'da ırkçılığın büyük boyutlarda var olduğunu ve gündelik hayatta her an karşınıza çıkabileceğini söyleyerek , dizinin yıllanmış önyargılardan bazılarını ortadan kaldırabileceğine inandığını belirtiyor. Irkçılığın tam anlamıyla ortadan kalkabilmesi için ise kişişel çabaların şart olduğunu vurguluyor. Thalia, dizinin çekimleri esnasında azınlığı yakından tanıma fırsatını bulduğunu, ancak bunca yıl birlikte yaşanmasına rağmen azınlık ile çoğunluğun BİR olmadığından yakınıyor ve şöyle diyor: "Bu farklılığı görüyorsunuz. Müslümanların Yunancayı konuşmasından tutun, evlerinin yapılarına kadar. Burada hayat müşterek değil. Elbette bir sakinlik var. İki değişik din bir arada barış ve huzur içinde yaşıyor. Bu örneğin dünyanın başka yerlerinde olacağını tahmin etmiyorum. Müslüman mahallelerindeki evler kat karşılığı müteahitlere veriliyor. Birkaç yıl sonra müslüman mahallelerinden eser kalmayacak. Bence bu yanlış bir olay. O mahallelerin ayakta kalması için devletin birşeyler yapması gerekiyor." Dizide yer alan sanatçılar haliyle farklı fikirlere sahip olabilir. Önemli olan dizinin anlattıkları. Bu alanda bir ilke imza atan Manusakis'in hem azınlık, hem de çoğunluk kitlelerine nasıl bir mesaj ulaştırmak istiyor olması merak konusu.