Kimlik Sorunu AİHM'de
ABTTF Basın Bürosu, Witten – 04.10.2005
Basın Bildirisi:
Kimlik Sorununda Son Noktayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Koyacak
Yalnızca isminde yer alan “Türk” sözcüğü nedeniyle kapatılan İskeçe Türk Birliği´nin ardından kuruluşuna Yunanistan Yüksek Mahkemesi´nce izin verilmeyen Rodop Türk Kadınları Kültür Derneği de Avrupa İnsan Hakları Mahlemesi´ne (AİHM) başvuruda bulundu.
Yunanistan´da uzun süre bir sorun alanı oluşturmayan Türk kimliği, 1960´lı yıllarda Kıbrıs uyuşmazlığı nedeniyle Türk-Yunan ilişkilerinde yükselen tansiyon nedeniyle bir sorun olarak belirdi. 1960´ların ortalarından itibaren kademe kademe ilerleyen Türk kimliğinin reddi süreci, 1983 yılında KKTC´nin ilanının hemen ardından, isminde “Türk” sözcüğü yer alan İskeçe Türk Birliği (İTB, kuruluş:1927), Gümülcine Türk Gençler Birliği (GTGB, kuruluş:1928) ve Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği´nin (BTTÖB, kuruluş: 1936) tabelalarının idari kararla indirilmesi ile zirveye vurdu. GTGB ve BTTÖB davaları 1988´de nihai kapatma ile sonuçlanırken, mahkemede beklemede tutulan İTB davası 90´ lı yıllarda yeniden açılarak uzun hukuki mücadele sonucu 2005 başında, aynı şekilde nihai kapatma ile sonuçlandı. 1999´da Yunanistan Dışişleri Bakanı Papandreau´nun Türk kimliğinin tanındığı yönündeki açıklamalarını boşa çıkaran bu gelişmeye paralel alınan diğer bir karar Rodop Türk Kadınları Kültür Derneği´nin ismi nedeniyle kuruluşuna izin verilmemesi oldu. Tüm bu kararlarda ortak nokta ise “Derneklerin isimlerinde yer alan Türk sözcüğünün olmayan bir azınlık sorunu yaratarak ulusal güvenliği tehdit edebileceği” ihtimali üzerinde durulması idi. Yunanistan yüksek mahkemelerince alınmış bu kararları birer hukuk faciası olarak nitelendiren Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanı Halit Habipoğlu, “sağlıklı işleyen çağdaş hukuk sistemleri ihtimalleri değil, gerçekleri yargılar. Tarihinin hiç bir döneminde ayrımcı bir siyaseti benimsememiş ve hep ülkesine sadık kalmış Batı Trakya Türk azınlığının 1920´lerde kuruluşlarından bu yana hiçbir hukuk dışı faaliyetleri olmayan derneklerinin kapatılması hiç bir mantık çerçevesine oturtulabilir cinsten değildir” dedi. Rodop Türk Kadınları Kültür Derneği´nin faaliyete başlamasına dahi izin verilmemesinin bunun en açık göstergesi olduğunu ifade eden Habipoğlu, “Türk” sözcüğünün bugün bir Avrupa Birliği ülkesinde örgütlenme hürriyetinin sınırı olarak görülmesinin kabul edilemez bir çağ dışılık olduğunu söyledi.
Yunanistan iç hukukunun tüketilmesinin ardından Temmuz ayında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi´ne (AİHM) başvuruda bulunan İskeçe Türk Birliği´nin ardından Rodop Türk Kadınları Kültür Derneği de mahkemeye başvuruda bulundu. Uzun yıllar sürdürülen iç hukuk mücadelesinin sonuç vermemesi ardından tek çıkar yol olarak başvuraruda bulunulan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi´nin meseleyi kökten çözeceğine inancının tam olduğunu söyleyen Halit Habipoğlu, İskeçe Türk Birliği ve Rodop Türk Kadınları Kültür Derneği´nin haklı davalarında sonunan kadar yanlarında olduklarını kaydetti.
