ABTTF
TR
HABER BÜLTENİMİZE KAYIT OLUN Bülten İcon
Batı Trakya

İşte ülkenin huzurunu kaçıranlar!

18.11.2008
Devletin memuru Azınlık köyünde öğretmenlikten ziyade milletin huzurunu kaçıracak tavır ve davranışlar segiliyor, Yunan medyası (istisnalar hariç) bu olayları kullanarak çoğunluk toplumunu azınlığa karşı kışkırtmaya çalışıyor, T.C. Gümülcine Başkonsolosu daha göreve başlamadan Batı Trakyayı “Kosovalaştırmak” ile itham edilerek ülkenin bütünlüğüne zarar veren yayınlar yapılıyor. Azınlığı rencide eden haberler ve yorumlar yapan yerel ve ulusal basın bu tavırları sergilerken, azınlık haklarını ve ülkenin barışını savunan azınlık basınının “toplumun huzurunu bozmak” suçlamasıyla cezaya çarptırılması ülkenin demokrasisini zayıflatmaktadır. Bu çıkmazdan kurtulmanın yolu, çoğunluğun, azınlığın hak mücadelesine destek vermesine bağlıdır.

Yunanistan Yüksek Mahkemesi (Arios Pagos) Başkanının kızı Büyük Derbent köyündeki Azınlık İlkokulunda öğretmen olarak görevini yapacağı yerde, görevlerini aşarak ve yetkilerini kötüye kullanarak Azınlık toplumunun huzurunu ve bölge barışını bozarak kargaşaya sebebiyet vermektedir. Rodop Azınlık milletvekili Ahmet Hacıosman bu yüzden geçen hafta yetkili bakana bayan öğretmen Hara Nikolpulu’nun görevden alınması talebini içeren bir mektup gönderdi.

Öte yandan, istisnalar dışında Yunan basınının büyük bir bölümü ateşe benzin dökercesine olayları daha da körükleyerek, çoğunluk kamuoyunu Azınlık aleyhine tahrik etmeye devam etmektedir. Tüm bu gelişmeler neticesinde, özellikle Batı Trakya’da yaşayan Azınlık ve Çoğunluk toplumları arasındaki uçurum daha da büyümekte ve örülen sosyal duvarlar daha da kalınlaşmaktadır.

Farklı kültürlere tahammülü olmayan fanatik ve ırkçı basın, bu ülkenin Yunan basını içerisinde çoğunluktadır ki, ülke yönetimi bu basının yayınlarından etkilenen Yunan kamuoyunun tepkisinden çekinerek buna göre siyaset izlemek zorunda kalmakta olduğu müşahede edilmektedir. Bunun en büyük kanıtı da, Millî Eğitim ve Din İşleri Bakanı Evripidis Stilyanidis’in geçen hafta bu konu hakkında yaptığı iddia edilen itiraftır. Bakan Stilyanidis, Büyük Derbent’teki okul sorununu kendisinden çözülmesini isteyen çevrelere, “fanatik Helenist çevrelerin tepkisinden çekindiğini” dile getirdiği iddia edildi.

Yunanistan’da farklılıklara ve özellikle de Batı Trakya’daki Türk Azınlığa karşı düşmanlığın körüklendiğini ortaya koyan yayınlardan biri “To Proto Thema” gazetesi tarafından yapıldı. Söz konusu gazete, geçen haftaki sayısında hem yukarıda zikredilen konuları Azınlık aleyhine olacak şekilde yorumladı, hem de Türkiye Cumhuriyeti’nin Gümülcine’deki yeni Başkonsolosu’nu daha göreve başlamadan topa tuttu ve “istenmeyen adam” ilân etti. Gazetenin ilgili haberinde Yeni Başkonsolos Mustafa Sarnıç’ın daha önce görev yaptığı bölgelerde ayrılıkçı ve bağımsızlık hareketlerini organize etmekte uzman olduğu belirtildi. Kosova’da yıllarca bu yüzden görev yaptığını ve bu bölgenin Sırbistan’dan koparılarak bağımsızlığını kazanmasında etkin rol oynadığı iddia edilen haberde, şimdi de Batı Trakya’nın otonom bir bölge haline getirilmesi için görevlendirildiği kaydedildi. Haberde, Azınlık içerisinde bebek katili terörist Öcalan’ın dostu ve destekçisi olarak anılan Pasok İskeçe milletvekili Panayotis Sguridis’in de konuyla ilgili çarpıcı açıklamasına yer verildi. Sguridis, “Mustafa Sarnıç Batı Trakya’ya özel bir görevle geldi. (…) Türkiye’nin bölgeyi tahrik eden siyasetini uygulamaya geldi.” diyerek derin devletin varlığını ve sağduyulu Yunanları da lekeleyen ırkçı ve çarpık Yunan millî zihniyetini de yansıtmış oldu. Gazetenin, bu haberle Hara Nikopulu öğretmeninin konumunu meşrulaştırma çabasında olduğu, komplo teorisi izlenimi verecek şekilde bir olaylar örgüsüyle yansıtıldığı görülmektedir.

Ülkenin en çok satan haftalık gazetesinin yazdıkları ve Yunanistan Millî Meclisi’nin ikinci başkanlığını yapmış Pasok partisinin eski tüfek İskeçe milletvekilinin açıklamaları toplumu uçurmaya döşenmiş dinamit gibi. Bu ülkede şimdiye kadar nasıl savaş çıkmadığına şükretmek lâzım. Ne bu gazetecilik ve ne de bu siyaset örneğinde bir sorumluluk anlayışından bahsetmek mümkün değildir. Bu, sorumsuzluk değil, olsa olsa ülkeyi bilinçli bir şekilde kargaşaya sürüklemek ve barışı bozmak olarak tanımlanabilir. Ülkesinin toprak bütünlüğünü tartışma konusu yapmak ve Azınlığın da, Türk Başkonsolosu’nun güdümünde olduğunu ima ederek Batı Trakya’yı Kosovalaştırmak istediğini haber yapmanın bu ülkeye faydası nedir? Azınlık toplumunu bölücü örgüt gibi lânse ederek Yunan halkının hedefi haline getirmek, bu ülkeye yapılabilecek en büyük kötülük değil midir? Bunu sağduyulu Yunan halkının takdirine bırakıyoruz. Azınlık toplumu, bu ülkede sağduyunun galip geleceği inancını hiçbir zaman yitirmemiştir.

Gazetemizi “toplumun huzurunu bozmak ve kargaşaya teşvik etmekten” yargılayarak mahkûm edenlere sorulur: Millet gazetesine, ülkemizin toprak bütünlüğünden yana olduğunu ve yayın çizgisiyle Batı Trakya Türk Azınlığı’nın millî kimliğinin devlet tarafından tanınmasının ülkenin hem toprak bütünlüğüne, hem kalkınmasında katkı sağlayacağını savunduğu için huzur bozucu deniyorsa, yukarıda zikredilenlere ne denmeli?

Savcıları göreve davet ediyoruz. Bu ülkede yargı ve adalet mekanizması varsa, felâket tellâllığı yaparak bu ülkenin huzurunu kaçırmaya çalışan gerçek huzur bozucular yargıya sevk edilmelidir.

Kaynak: Millet Gazetesi
GALERİ