Gümülcine’de “T.C. Gümülcine Başkonsolosluğu kapatılsın!” kampanyası

23 Ekim 2009 tarihinde Andifonitis gazetesi sahibi Kostas Karaiskos ve beraberindeki bir grup Gümülcine şehir meydanında Türkiye Cumhuriyeti Gümülcine Başkonsolosluğu’nu hedef alan “Konsolosluk Dışarı! Hem de Şimdi” yazılı pankart açtılar. T.C. Gümülcine Başkonsolosluğu’nun kapatılması yönünde yazıların bulunduğu üç pankartın yanı sıra yer alan on soru ve cevapta Başkonsolosluğun niçin kapatılması gerektiğinin yazılı olduğu broşürler aynı gün erken saatlerde dağıtıldı.*

Birlik gazetesinin haberine göre broşür ve pankartlarda yer alan bazı yazılar şöyledir:

-Şehrimizde Türkiye Konsolosluğu kime lazım?
-Trakya’da Türk vatandaşları var mı?
-Bu kadar bürokratik işlem var mı? Özellikle Türkiye’ye vizenin kaldırılmasından sonra
- Acaba devlet dışı bir mekanizmanın Müslüman hemşerilerimizi gettolaştırmaya doğru mu götürüyor?
- Azınlığın siyasi ifade özgürlüğünü kontrol altında kim tutuyor?
-Acaba bazı yöntemler ve hareketlerle Pomakları ve Romanları Türkleştirerek etnik temizlikten sonra bir Türk Azınlık mı ortaya çıkartmak istiyorlar?

4 Ekim 2009 erken genel seçimleri öncesinde Gümülcine’de “Türk Başkonsolosluğu kapatılsın” yazılı bir pankart yaklaşık sekiz kişilik bir ekip tarafından asılmış, www.proxeneio-stop.gr isimli internet sitesi Başkonsolosluğun kapatılması için imza kampanyası başlatmıştı.

Habipoğlu: Batı Trakya’da kendini “Türk” olarak tanımlayan, Türkçe konuşan topluluk Türk Azınlık değildir de nedir?

Konu ile ilgili Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanı Halit Habipoğlu, “Gümülcine’de tren köprüsü üzerine asılan pankart ile başlayan kampanya Türkiye Cumhuriyeti Gümülcine Başkonsolosluğu’nu hedef alması nedeni ile Yunanistan’da yaşayan Batı Trakya Türk Azınlığı’nı da hedef haline getirmektedir. Devlet dışı bir mekanizmanın Müslüman hemşerileri gettolaştırmaya doğru götürdüğü sorusu bunun açık bir göstergesidir. Dahası dağıtılan broşürlerde Pomakların ve Romanların Türkleştirilmesinden sonra Türk Azınlık yaratılmak istendiği iddia edilmektedir. Lozan Barış Antlaşması ile Yunanistan’a bırakılan azınlık, Türk Azınlığıdır. Batı Trakya’da Türk Azınlık’ın olmadığı yönünde bir iddianın yer aldığı bir kampanya gerçeklerin yanıltılması olmakla birlikte sosyal açıdan tehlikeli bir durum yaratmaktadır. Batı Trakya’da barış içinde bir arada yaşamayı başaran Türk Azınlık ile çoğunluk ayrıştırılarak kamplaştırılmak istenmektedir. Batı Trakya Türk Azınlığı böylesi bir bilinçli kampanyaya rant sağlayacak dışlayıcı ve saldırgan bir tutum izlemek niyetinde değildir, bu böyle bilinmelidir” açıklamasında bulundu.