9. Defne Türk- Yunan Dostluk Festivali İskeçe ve Büyükada’da gerçekleştirildi

12-13 Haziran’da İskeçe’de başlayıp 15 Haziran’da Büyükada’da düzenlenen “binlerce güvercin” temalı 9. Defne Türk Yunan Festivali’nde Ege Denizi’nin iki yakasında yaşayan kişiler buluşarak barış mesajı verdiler.

12 Haziran’da İskeçe Halk Müzesi’nin bahçesinde açılışı yapılan festival, Türk ve Yunan gazeteciler ile sanatçıları bir araya getirdi. Festivale İskeçe Belediye Başkanı Mihail Stilyanidis ve Adalar Belediyesi Başkanı Dr. Mustafa Farsakoğlu ile Siyasi İşler Bürosu Başkanı Büyükelçi Aleksis Aleksandris, İskeçe Valisi Yorgo Pavlidis katıldılar.

Kabelis’in açıklamaları Yunan gazetecileri rahatsız etti

Embros’un haberine göre İskeçe’de gerçekleştirilen panelde Kathimerini gazetesi yazarlarından Takis Kabelis, Batı Trakya Türk Azınlığı’ndan “Türk azınlık” olarak bahsetti, “sözde devlet” veya “sözde müftü” gibi kavramlara karşı olduğunu dile getirdi. Yine Kabelis, Ta Nea gazetesinde Yunan bir gazetecinin İstanbul’da dövülmesini ele alan “Bozkurtların Darp Olayı” başlıklı yazının bir provokasyon olabileceğini ifade etti. Haberde Kabelis’in açıklamalarının İstanbul’daki Rum azınlığı rahatsız ettiği ise ayrıca belirtiliyor.

Habere göre Embros’a konuşan Fener Rum Patriği, İstanbul’daki Rum azınlığın en iyi dönemlerinden birini yaşadığını İstanbul Rumlarının bugün geçmiş dönemlere göre daha az korku ve daha fazla güven içinde olduğunu ifade etti. Yine aynı haberde ifade edildiği üzere Patrik, son dönemde patriğin rolünün değiştiğini ifade ederek Erdoğan ile artık yüz yüze görüşebildiklerini söyledi. Habere göre “Sözde devlet” ve “sözde müftü” kavramları ile ilgili olarak ise Patrik, Yunanistan gündeminde azınlıklar ile ilgili konuların bahse konu tabirler ile olumsuz olarak yansıtıldığını söyledi. Embros’a konuşan İstanbul’da yayımlanan Apoyevmatini gazetesi editörü Mihalis Vasilyadis ise 1955 olaylarında İstanbul’daki Rum azınlığın nüfusunun 90.000’den 2500’e düştüğünü ifade ederek bugün en büyük problemlerinin demografik sorun olduğunu söyledi. Yaş ortalamasının yüksek olması nedeni ile sorunun doğal yol ile çözülemeyeceğini söyleyen Vasilyadis, on bin Yunan vatandaşına İstanbul’da oturum ve çalışma izni verilerek buraya göçün gerçekleştirilmesi gerektiğini söyledi. Bununla birlikte Vasilyadis, seçme ve seçilme hakkı da talep ettiklerini söyledi.

Bianet’in haberine göre 14-15 Haziran’da Büyükada’da gerçekleştirilen festivale ise Adalar Belediye Başkanı Dr. Mustafa Farsakoğlu ile Yunan Defne Derneği Başkanı Prof.Dr. Kostas Sofulis katıldılar. “Binlerce Güvercin” isimli moderatörlüğünü Emekli Büyükelçi Yalım Eralp panele yazar Mario Levi, yazar Mıgırdıç Margosyon, Batı Trakyalı gazeteci Sami Karabüyükoğlu, İskeçe Halk Müzesi kurucusu E. Paskalis, Atina’da yaşayan Büyükadalı Rum avukat Eirini Noti, yönetmen Sırrı Süreyya Önder katıldılar. Biri İskeçe’de diğeri Adalar’da yetişen iki defne ağacı, Büyükada Çınar Parkı’na yan yana dikildikten sonra katılımcılar, heykeltıraş Yusuf Taktak ile heykeltıraş Adonis Kutsubas’ın önderliğinde, ağaçların çevresini taş piramitlerle ördüler.

Habipoğlu: 19. Madde ile vatandaşlıktan çıkarılanlara vatandaşlıkları iade edilmeli

Konu ile ilgili olarak Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu(ABTTF) Başkanı Halit Habipoğlu, “9. Defne Türk-Yunan Dostluk Festivali’nde gerçekleştirilen panelde Yunanlı gazeteci Takis Kabelis’in Batı Trakya’da yaşayan azınlık için “Türk azınlık” demesi cesaret verici bir adımdır. Kabelis, toplumda yerleşik bulunan olumsuz genel algılamalar ile kavramların yayılmasında medyanın da rolü olduğunu dile getirmiştir. Bu durumdan Yunan gazetecilerinin rahatsızlık duyması ise bu durumu doğruluyor. İstanbul’daki azınlık için Rum diyen Yunan gazeteciler, Batı Trakya’daki azınlık için Türk denmesinden rahatsızlık duyulması kabul edilebilir gibi değil… İstanbul Rum azınlığı’nın azalan nüfusu nedeni ile talepte bulunduğu bir ortamda 19.Madde ile vatandaşlıktan çıkarılan binlerce Türkü de unutmamak gerek. Devlet eliyle binlerce Türk vatandaşlıktan atıldılar. Birçoğu ise artan baskılardan dolayı Türkiye’ye kaçmak zorunda bırakıldı. Şimdi bu kişilere doğdukları ülkenin vatandaşlığı, Yunan vatandaşlığı, yeniden kazandırılmalı.” açıklamasında bulundu.