Mustafa Soyutürk_Yunanistan’da Yaşayan Etnik Grupların Asimilasyonunda Batı Trakya Örneği

Yunanistan’da Yaşayan Etnik Grupların Asimilasyonunda Batı Trakya Örneği

Asimilasyon; bir azınlık gurubun değerler, gelenekler ve tutumlarında, çoğunluk gurubundakilere yönelik değişmesidir. Eritme (Assimilation), benzeme veya özümseme kelimeleriyle anlamlandırılabilir. Canlı bir organizmanın çeşitli dış maddeleri sindirerek kendi vücut hücrelerine çevirmesi sürecine benzetilmektedir. Bu süreçte, milli grupların istendik bir kimliğe dönüştürülmesi söz konusudur.

“Asimilasyon: Ulah + Makedon + Arnavut = Yunan”

Asimilasyonda, milli grupların kültürel özellikleri bertaraf edilerek, yeni kültürel bileşimin tipik yapısı ile fonksiyonlarına tamamen uyacak şekilde bir kimlik ortaya çıkar. Asimile olan gurubun eski kültürel özellikleri artık görünmez olur. Söz konusu uyum veya erime, kültürel olarak nispeten zayıf veya sayı bakımından az olan gurupta meydana gelir. Ancak, asimile olan gurubun ve temsil ettikleri kültürel özelliklerin tümüyle yok olduğunu düşünmek yanlıştır.

Yunanistan kurulduğu günden bu yana, farklı etnik grupları Yunanlılık kimliği kapsamında asimle ederek hâkim kültüre uyarlamaya çalışmaktadır. Bugün Batı Trakya Türkleri sosyal yaşamın her boyutunda, Yunanistan’a intibak etmesi için egemen kültürün kalıplarını yerine getirmeye zorlanmaktadırlar. Bu intibak süreci politikaları ile Yunanistan, Batı Trakya Türklerinin kültürünü değişmeyi ve hâkim kültür içinde eriyerek asimile olmasını amaçlamaktadır. Asimile olan toplum fertleri, psikolojik olarak kendini sanki evindeymiş gibi hissetmesi planlanmaktadır. Yunanistan hükümeti sosyal entegrasyon yaklaşımı ile daha çok, genç nesilleri asimilasyon sürecine yaklaştırmayı planlamış durumdadır. Sosyal entegrasyon planında, Türk kimliğini tanınmayarak, sadece vatandaşlık ve ümmet kimliği ile kendi değer ve vatandaşlık kalıpları olan bir "kimlik entegrasyonu"nu kabul etmektedir. Buna göre Yunanistan, Batı Trakya bölgesinde yaşayan Türleri; “Pomak, Çingene ve Türk” olarak etnisite gruplarına olarak “Yunanlı – Müslümanlar” sıfatıyla kabul etmektedir. Bu çerçevede, kuşaklar arası Türk Kültürünü devam ettirme, Türk Kimliğini benimseme ve Türklerle iletişim kurma düzeyinin kültürleşme ile düşeceği varsayılmaktadır. Bu bağlamda, milli kimliği temsil eden kurum ve kuruluşlar kapatılmış, eğitimin her tür ve kademesinde Türkçe ile yapılan eğitim programı ve etkinliklerine sınırlama getirilmiştir.

Batı Trakya bölgesi ile Rodos ve İstanköy’de yaşayan Türklerine yönelik sosyal entegrasyon olarak yürütülen asimilasyon amaçlı politikalarla bahşedebilmek için, öncelikle resmi azınlık statüsündeki Türk toplumunun Yunan makamlarınca ikili uluslar arası anlaşmalardan kaynaklanan haklarının kabul edilmesi gerekmektedir. Türklerin özerk ve özel yapısı kabul edilerek, vatandaşlık haklarından doğan tüm yükümlülükleri yerine getirilmelidir.


Mustafa SOYUTÜRK
BATEV ANKARA TEMSİLCİSİ