ABTTF
TR
HABER BÜLTENİMİZE KAYIT OLUN Bülten İcon
Batı Trakya

ABTTF’den BM UPR mekanizması çerçevesinde yazılı katkı

16.10.2015
Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF), Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi bünyesinde tüm üye devletlerin insan hakları performanslarının gözden geçirildiği Evrensel Periyodik İnceleme (UPR) mekanizmasının 2012-2016’yı kapsayan dört yıllık ikinci döngüsü çerçevesinde Batı Trakya Türk Azınlığı’nın hak ve sorunlarına ilişkin hazırladığı raporu yetkili makamlara sundu. Raporunda ABTTF, Yunanistan’ın UPR’e sunduğu yarı dönem ilerleme raporuna da göz önünde bulundurarak UPR’in Yunanistan’a ilişkin ilk döngü (2008-2011) raporundaki Batı Trakya Türk Azınlığı ile ilgili tavsiyelerin Yunanistan tarafından uygulanma durumunu ve Azınlık özelinde insan ve azınlık hakları alanındaki sorumluluk ve yükümlüklerini yerine getirip getirmediğini aktardı.

Yunanistan Batı Trakya Türk Azınlığı ile doğrudan diyaloğa girmekten ısrarla kaçınıyor

UPR raporundaki tavsiyelerin aksine Yunanistan’ın ne UPR’e sunduğu ilk ulusal raporun hazırlık aşamasında ne de ilk döngüden sonraki takip ve uygulama sürecinde Batı Trakya Türk Azınlığı’nı temsil eden dernek ve sivil toplum kuruluşları (STK) ile istişarede bulunduğunu not eden ABTTF, Yunanistan’ın ülkedeki resmi tek azınlık olan Batı Trakya Türkleri’ni yok saymaktan vazgeçmesi ve hükümet ve Azınlık arasında resmi bir diyalog ve istişare mekanizması oluşturması için UPR tarafından teşvik edilmesini istedi.

Azınlık’ın din ve eğitim özerkliği ihlal ediliyor

Raporunda Batı Trakya Türk Azınlığı’nın din ve eğitim alanlarındaki özerkliğinin 1923 Lozan Barış Antlaşması ile garanti altına alındığını belirten ABTTF, Yunanistan’ın on yıllar içerisinde hayata geçirdiği çeşitli uygulamalarla bu özerk yapıya zarar verdiğini ifade etti. ABTTF, Azınlık’ın kendi dini liderlerini belirleme hakkının 1990 yılında elinden alınarak devletin tek taraflı bir karar ile müftüleri atama yoluna gittiğini, bugün Batı Trakya’da devlet tarafından atanmış müftüler ile azınlık tarafından seçilmiş müftüler olmak üzere ikili bir durum yaşandığını söyledi. Azınlık’a danışılmadan hazırlanan ve Yunan meclisinde kabul edilen 4310/2014 sayılı yasa ile öngörülen idari değişikliklerin eğitimi alanındaki mevcut sorunları ortadan kaldırmayacağını ama Yunan devletinin azınlık eğitimindeki kontrol ve yetkisini artıracağını not etti.

Yunanistan AİHM kararlarını uygulamıyor

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) isimlerinde “Türk” ve/veya “azınlık” kelimeleri geçtiği için Yunan makamları tarafından kapatılan veya kurulmasına izin verilmeyen İskeçe Türk Birliği, Rodop İli Türk Kadınları Kültür Derneği ile Meriç İli Azınlık Gençlik Derneği davalarına ilişkin 2007 ve 2008 yıllarında oybirliğiyle aldığı üç kararla Yunanistan’ın Azınlık’ın örgütlenme özgürlüğü hakkını ihlal ettiğine hükmettiğini not eden ABTTF, Yunanistan’ın bu kararları halen uygulamadığını kaydetti.

ABTTF raporunda Yunanistan’a doğrudan çağrıda bulunarak Lozan Barış Antlaşması’nda öngörüldüğü haliyle Batı Trakya Türk Azınlığı’nın din ve eğitim alanlarındaki özerk yapısının yeniden tahsis edilmesini ve resmi makamlar ile Azınlık arasında istişari bir diyalog mekanizmasının ivedilikle kurulmasını talep etti.
GALERİ