Vakıf Yağması Devam Ediyor
ABTTF Basın Bürosu, Witten-12.07.2005
Batı Trakya´da Vakıf Yağması Devam Ediyor
1967´de Yunanistan´da iktidara gelen cunta idaresinden bu yana, yöneticileri azınlık tarafından seçilemeyen Batı Trakya Türk azınlığına ait vakıflar yine gündemde. Azınlık vakıflarına ait arazileri kat karşılığı müteahitlere vermeye hazırlanan vakıf yöneticilerine tepki yağıyor.
40 yıla yakın bir süredir, yöneticileri Yunan hükümeti tarafından belirlenen Batı Trakya Türk azınlığına ait vakıflar, bir kez daha bir yağma taşebbüsü ile gündeme geldi. 1967´de Yunanistan´da iktidara gelen cunta idaresinden bugüne dek, Batı Trakya Türk azınlığına ait vakıflar sürekli kan kaybına uğruyorlar. Cuntanın iktidara gelişinin hemen ardından çıkardığı “Kamu düzeninin yeniden kurulmasına ilişkin yasa” azınlık vakıflarının yönetimlerini de kapsamış, o güne dek görevde bulunmuş azınlığın seçtiği kişiler yerine yeni yöneticiler atanmıştı. 1974´de ülkeye demokrasinin tekrar gelişinin ardından da değişmeyen durum 1980 yılında çıkarılmak istenen bir yasa ile daha da olumsuz hale getirilmek istendiyse de, Türkiye´nin ve Avrupa Birliği´nin baskıları sonucu, Yunanistan çıkardığı yasayı uygulamaya sokamadı. Vakıflar üzerinde sıkı bir devlet kontrolü getiren ve devletin vakıf mallarına el koymasına izin veren bu yasa, 1991´de kargaşa halinden istifade edilerek yürürlüğe sokuldu. Azınlık mülklerinin yasanın yürürlüğe girişine kadar resmi dairelere eldeki resmi belgelerle bildirme zorunluluğu getiren, aksi halde devlete bu mülklere el koyma şansını veren yasa; savaş, yağma ve göçün yoğun yaşandığı bölgede pek çok belgenin kaybolduğu göz önünde bulundurulunca hala azınlık vakıfları üzerinde “Demokles´in kılıcı” gibi sallanmaya devam ediyor. Diğer yandan Lozan Antlaşması ve antlaşmanın hükümlerini iç hukuka yansıtan yasalar gereğince azınlık vakıflarında yapılması gereken seçimler henüz yapılabilmiş değil. Azınlığın kendi mülklerini yöneten kişileri tespit ve buna bağlı olarak kontrol edememesi anlamına gelen durum azınlık tarafından sürekli ciddi tepki almaktaydı. İskeçe´deki vakıf idaresinin vakıf mülklerini kat karşılığı müteahitlere devretme kararı, bu anlamda bardağı taşıran damla olurken, Batı Trakya Türk azınlığının eski ve yeni milletvekillerini, müftüleri, belediye başkanlarını ve derneklerin başkanlarını bir araya getiren azınlığın Batı Trakya´daki en yüksek merci olan Azınlık Danışma Kurulu´ndan konuya ilişkin bir açıklama yayımlanarak “Devletimizin Avrupaß ya ihraç etmeye çalıştığı demokrasi ile hiç bir şekilde bağdaşmayan bu zorbalığın son bulması, her Batı Trakyalı Türkün hissesi bulunan vakıf mallarının toplumun özgür iradesiyle belirleyeceği kişiler tarafından yönetilmesi için derhal seçimlerin ilan edilmesini bir kere daha talep ediyoruz” dendi. Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanı Halit Habipoğlu da, Yunanistan´ı artık vakıf idarelerini azınlığa iade etmeye çağırarak “ Vakıflarımiz bizi ayakta tutan bel kemiğimizdir, 40 seneye yakın süredir belimizi kırmaya çalışan ülkemizin artık bu politikalardan vazgeçmesinin zamanı gelmiştir.Ülkedeki diğer vakıflara karşı bu tür uygulamalara girilmezken, azınlığımızın karşılıklılık adı altında ezilmesine dünya sessiz kalmamalıdır.” diye konuştu.
