ABTTF Başkanı ve Yönetim Kurulu üyeleri Kanal Avrupa ekranlarındaydı

ABTTF’nin çalışmaları ve Batı Trakya Türk Azınlığı’nın sorunları “Sivil İnisiyatif” programında ele alındı

Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanı Halit Habip Oğlu ve Yönetim Kurulu üyeleri Mustafa Kasap ve Mehmet Hüseyin, 15 Kasım 2014 Cumartesi günü Almanya merkezli Kanal Avrupa televizyonunda canlı yayınlanan “Sivil İnisiyatif” programına konuk oldu. Serbest gazeteci Tevfik Kara’nın hazırlayıp sunduğu programda Batı Trakya Türk Azınlığı’nın sorunları ve Azınlık’ı Avrupa’da temsil eden ABTTF’nin çalışmaları hakkında izleyiciler bilgilendirildi.

Batı Trakya Türk Azınlığı’nın sorunları ekrana taşındı

ABTTF Başkanı Halit Habip Oğlu, Federasyon’un Batı Trakya Türk Azınlığı’nın sorunlarının çözüme kavuşturulmasına yardımcı olmak ve bu yönde uluslararası arenada girişimlerde bulunmak amacıyla 1988 yılında kurulduğunu belirterek uluslararası bir sivil toplum kuruluşu olarak Azınlık’ın hak ve çıkarlarını başarıyla savunduğunu dile getirdi. ABTTF Yönetim Kurulu üyeleri Mustafa Kasap ve Mehmet Hüseyin de ABTTF’nin uluslararası lobi ve bilimsel çalışmalarının yanı sıra Almanya başta Avrupa’da yaşayan Batı Trakya Türklerine yönelik sosyal ve kültürel faaliyetlerde de bulunduğunu belirterek bunlardan en önemlilerinin ABTTF’nin himayesinde Batı Trakya Türk Azınlığı’nın unutulmaz lideri merhum Dr. Sadık Ahmet’in anısına her yıl geleneksel olarak O’nun adıyla ABTTF üyesi bir derneğin ev sahipliğinde düzenlenen futbol turnuvası ile ABTTF Cenaze Yardımlaşma Fonu olduğunu ifade ettiler.

Batı Trakya Türk Azınlığı’nın 1923 Lozan Barış Antlaşması ile garanti alınan eğitim ve din özerkliği alanında yaşadığı sorunlar, Yunanistan’ın bu özerk yapıyı ortadan kaldırmaya yönelik on yıllardır izlediği bilinçli devlet politikaları ve bölgede yaşanan güncel gelişmeler hakkında bilgilendirmede bulunan Habip Oğlu, ABTTF’nin etkin çalışmaları ile Azınlık’ın ve sorunlarının Avrupa’da artık bilindiğini, 2010 yılında açılan ABTTF Brüksel Temsilciliği ile Azınlık’ın sorunlarını Avrupa Birliği yetkilileri ve Avrupa Parlamentosu milletvekillerine doğrudan aktarabildiğini, yaratılan bu farkındalık sayesinde Avrupa’nın bir parçası olan Yunanistan’da vuku bulan insan ve azınlık hakları ihlalerine eskisi gibi kayıtsız kalmadığını söyledi.